Adsız Roman 1864 Çerkes Sürgünü ve Soykırımını anlatan,yüreklerde iz bırakan ,yaşanmış olaylarla kurgunun içiçe geçtiği eser,Ruslar tarafından katliama uğrayan Çerkes halkının zorunlu olarak yaptıkları göç öncesinde ve sonrasında yaşadıkları acıları,açlık ve hastalıkla birleşen sorunları Janset,Jankat ve Elbruz tarafından bizlere aktarır. Bu üç kişi arasındaki aşk, yardımlaşma ve dayanışma tam da sürgün edilmenin merkezinde yaşanmaktadır.1800 lü yıllarda yaşanmış bu olayları,bizler bir küp içerisinde yıllarca saklanmış mektuplar aracılığıyla öğreniriz.Neriman'ın anneannesine ait olan bu mektuplar geçmişe ışık tutarken Neri'nin yaşamında da etkili rol oynar.Bambaşka bir yaşam mücadelesi veren Neri'nin hikayesi de etkileyicidir.
Sema Soykan kaleminden okudugum bu üçüncü eserden sonra demeliyim ki yazarın anlatım tarzını,kitaplarında oluşturduğu türü daha iyi kavradım.Kitaplarında sıradan bir kurgu okumuyorsunuz arkadaşlar çok ince detaylara varıncaya kadar konuyla ilgili araştırmaların merkezinde buluyorsunuz kendinizi.Okuma yaparken aklınıza gelen ve belki araştırma isteği duyacagınız pek çok bilgiyi yazar bizlere güzelce aktarıyor.O yüzden bende her kitabının yeri farklı oldu.Kilit Taşı kitabında aşk,kadın ve dayanışmanın kitabını okuyup çaglar boyunca kadının toplumdaki yerinden bahsedilirken,Keşke adlı kitabında Köy Enstitülerinden bahseder sosyal konulara değinir yazar.Adsız Roman da adına göç dedikleri sürgünün derin izlerini anlatır bize dediğim gibi bütün kitapları kurguyla karışık pek çok bilgiyi sunuyor bize.Peki tavsiye midir elbette okuyunuz.Kitapla ve sevgiyle kalınız.