❝
Bir gezgin, gezip gördüklerini satmaya başlayınca, çevresine toplanan hayran dinleyicilerin kölesi olur.
Ondan sonra artık ‘görmedim’ ya da ‘bilmiyorum’ diyemez. Bunları söylerse küçük düşeceğinden korkar. Öyle yalanlar vardır ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur
❞
İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla, kendilerini korkutan hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı hayvanların adlarını hiç almazlar. İnsanlar kendilerine kurt denmesinden hoşlanırlar da köpek denmesinden hoşlanmazlar.
Afrikalı Leo
Bu muskanın gizli güçler taşıdığına hiç mi hiç inanmadım, fakat insan Yazgı karşısında öylesine güçsüz ki böyle gizemli nesnelere ilgi duymaktan kendini alamıyor. Beni böylesine güçsüz yaratmış olan Ulu Tanrım, bir gün beni güçsüzlüğümden kurtaracak mı?
Afrikalı Leo
Raffaello: "Peki, başkalarının yaşamasına ya da ölmesine karar veren sultan bir ressamınkinden daha büyük bir sövgüyle kendini Yaradan yerine koymuyor mu? Ya da köleleri olan, onları alıp satan biri?"
Afrikalı Leo
Afrikalı Leo, Lübnanlı yazar Amin Maalouf'un yazdığı ilk romandır. Zekâsı Roma'da, tutkusu Kahire'de, kederi Fas'ta ve saflığı Granada'da yaşayan bir bilincin kitabı olan bu eser, günümüzde artık bir klasik olarak kabul ediliyor. Müslümanların İspanyollara mağlup oluşunu ve Endülüs'ü terk edişlerini anlatan bu roman, "Afrikalı Leo" diye bahsedilen, asıl adı Hasan olan başkarakterin hayatını çarpıcı bir dille okuyucuya aktarıyor.