Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Afrikalı Leo
Amin MaaloufYüksek Puanlı Afrikalı Leo Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Afrikalı Leo sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Afrikalı Leo kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.910 üzerinden
Amin Maalouf’un ilk olarak ‘Semerkant’ adlı eserini okuyup onu beğenmem üzerine başka bir romanını okumak istedim. Fakat beklemediğim şekilde bu kitabı ‘Semerkant’ kitabının baya önüne geçmiş bulunmakta. Gerek olay örgüsü, gerekse kahramanın başından geçen olayların net bir şekilde sunulması, gerekse de birçok farklı ülke gezmiş gibi hissettiren bu kitabı gerçekten çok sevdim :)
Afrikalı Leo kitabı gerçek bir yaşam öyküsünün düşsel bir şekilde uyarlanmasıyla hazırlanmış.
Roman boyunca birçok şehir gezen birden fazla ve hatta zaman zaman şaşırtacak kadar zıt karakterlere bürünebilen birinin hayatını adım adım takip ediyorsunuz.
Baş kahramanımız kimi zaman sultanların övgüsünü alan bir elçi, kimi zaman kendi sarayını yaptırabilecek kadar zengin bir tüccar, kimi zaman da aylarca esir edilen bir adam olarak karşımıza çıkıyor.
Çocukluğundan itibaren karakteristik özellikleri çok sağlam olan baş kahramanımız ömrü boyunca kendinden eminliğinin ekmeğini yiyor.
Baş kahramanımız diye bahsediyorum çünkü tek bir ismi olmayan her gittiği yörede farklı bir kimliği olan biriyle karşı karşıyayız :)
Yazar Amin Maalouf kitabın kahramanı Hasan’ı (Afrikalı Leo) anlatıyor. Kahraman yalnızca Hasan degil bu arada. Yavuz sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Beyazid, Oruç Reis, Barbaros Hayrettin, Martin Luther, Kardinaller, Papa’lar, Şarlken, Rönesans sanatçıları Raffaello, Michelangelo, Vatikan, piramitler, mediciler, Roma’nin doğumu ve ölümü, salgın hastalıklar, savaşlara iskencelere şahit olma , hayatına giren kadınlar, varsıllık, yoksulluk, kölelik, esaret, soyluluk, ticari beceri ve ilk etapta aklıma gelmeyen çok sayıda konu.
Yaşanan olayların detayını öğrenme ihtiyacı, o olaylarla ilgili araştırma ihtiyacı hissettirdi kitabı okuma boyunca. Bir yazarın böyle bir kitabı yazabilmesi için çok geniş tarih bilgisinin olması gerekir. Belli ki mevcut bu bilgi yazarda.
Farklı diller, dinler,ülkeler....
Hasan kitabın sonunda “ talihsizlikler mi beni çağırıyor, yoksa ben mi talihsizlikleri çağırıyorum “ diyor.
Okumakta geç kalmışım
FlorHASAN
Bakın bakın ne buldum size tarihin tozlu sayfalarında biraz büyülü biraz gerçek biraz macera dolu bir adamın hikayesi. Endülüsde doğan Hasan" ın hikâyesi. Bizi Endülüs' ten Fas'a oradan Kahire'ye oradan Roma'ya götürüyor kahramanımız bizi.
Yazar tarihsel olayları kahramanımızın gözünden anlatıyor. Barbaros Hayrettin Paşa, Yavuz Sultan Selim gibi tarihsel kahramanlarda yer alıyor romanda.
Olay örgüsü ve ilerleyiş gerçekten sizi içine çekiyor. Biraz büyülü gerçekçilik biraz tarih severseniz bu tam size göre.
Amin Maalouf kalemi Türk yazarlardan İhsan Oktay Anar' a benzettim ya da İhsan Oktay Anar ona benziyor.
Kitap da üç dinden ve onlara inanan insanlar mezhep ve din olayları savaşlara herşey var.
Ben yazarı ve kalemini beğendim ki ben büyülü gerçekçilik barındıran kitapları ve tarihi kurgu kitaplarını beğendiğim için Amin Maalouf tam kriterlerimi karşılayan bir yazar oldu.
Herkese iyi okumalar...
374 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Granada da başlayıp Fas Kahire ve Roma ile devam edip Tunus ta biten bir hayat.Maalouf un kalemi hem tarih hem yüz yıllardır savaşın eksik olmadığı dünyada bir insanın yaşam fotoğrafını çekip okuyucuyu da içine hapsediyor.Soylenecek çok söz yok her kitabında Orta Doğu ve dinlerin ilişkisini harika yansıtan bir yazar.
Afrikalı Leo - Amin Maalouf
Afrikalı Leo, Maalouf'un okuduğum sekizinci eseri. Şunu hiç yerinmeden söyleyebilirim ki; Amin Maalouf okumak, bir okurun kendisine armağan edebileceği en kaliteli ayrıcalıklardan birisi. Afrikalı Leo, Granada'da başlayan, oradan Fas'a, Timbuktu'ya, Kahire'ye, İstanbul'a, Hicaz'a, Tunus'a ve Roma'ya değin uzanan bir seyahatin daha doğrusu bir tarihin eşsiz bir anlatımı. Endülüs'te dünyaya gelen Granadalı Tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu Hasan'ın, ayak bastığı tüm bu diyarlara felaket esnasında tanıklık etmesi gerek kendisine gerekse okurlara çok farklı ama bir o kadar zengin deneyimlerin kapılarını açıyor. Maceralarla dolu olan bu yazgısal sürüklenme, bir zamanlar Roma'nın hâkim olduğu Akdeniz çevresinde gerçekleşiyor. Usta yazarın bu seyahatler silsilesini Roma'da neticelendirmesi öyle sanıyorum tarihsel bir göndermenin ürünü. Bir dünya klasiği olan Afrikalı Leo'nun, Türk okurlar için ayrılan önemi ise hikâye boyunca anlatılan olayların ve söz konusu coğrafyalarda meydana gelen felaketlerin Türk ve İslam tarihiyle son derece kuvvetli bağları olduğu hakikati olsa gerek. Maalouf'un her bir eseri için sayfalarca değerlendirme yapmam gerekir; fakat yazacağım sayfalar dolusu değerlendirmenin, bu eserlerin tek bir sayfasının lezzetini tarif edemeyeceği çok açık.
Düğümlenmiş Yapraklar ve Fırtınalar İçinde Afrikalı Leo
Bir toplum en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar.Çocukken büyüklerin giz olarak sakladıkları şeyleri söylemedin mi hiç?Onlar hakikattiler,seni haklıydın.Kendi içinde o çocukluğu bulmalısın.Çünkü o çocukluk günleri ,gözüpeklik zamanıydı hayatının..Hasan Granada da doğmuştur.Annesi ve babası dayı çocuklarıdır.Baba Rumiyye’li bir köle alır.Endülüs savaşından sonra esirler arasından kendine onu müslüman yapar.Adını Süreyya koyar.Annesi ile Süreyya aynı gün çocuklarını dünyaya getirir.Bir baba ve iki ayrı anne;Süreyya’nın kızı olur.Adı Meryem hiçbir hak sahibi değildir.Üstüne üslük hıristiyandan doğma bir köle kızı olması sebebiyle.Selma yani dayı kızının da bir oğlu olur adı Hasan.Müslüman ülkede doğan savaş sonrası müslümanlara işkencelerden kaçan ailesi ile Fas’a yerleşen bir Endülüs hayatı içine dahil olmaya çalışan bir hafız olup Kuran-ı Kerim ezberleyen okullara gidebilen kütüphanelerce kitabı okuyan Felsefe-Bilimin kapılarını çalan;zorba adamlarının başı Zervali’nin elinden kızkardeşini kurtaran;babası Harun’un annesini boşol diyen,hayatlarını altüst eden adamla dişe diş gerektiğinde çarpışan bir yaşam sürecini okuyoruz.Hasan-Leo ile doğuyor,büyüyor,hayatla baş etmeye çalışıyoruz.Bu bir kervan ve çöldeki kumlar sonsuz...(Yorumumu umarım beğenirsiniz,bu kelimeler tamamen benim hissiyatımdan yola çıkarak dile gelmiştir.İyi kitap kurtlamalar dilerim.)
1500 lu yillar. Endülüs'te Granada'dan Fas'a, Fas'tan Kahire'ye, İstanbul'a ve sonunda Roma' ya uzanan müthiş bir hayat hikayesi Afrikalı Leo.
Din ticaretinin, köleliğin, mezhep savaşlarının, kervanların bereketinin, din ve devlet adamlarının omurları uğruna yaptıklarının müthiş Maalouf cümleleriyle ile anlattığı kitabı Afrikalı Leo.
Yudum yudum okunan, tarihi, edebiyatı,psikolojiyi ve sosyolojiyi içinde barındıran şaheser.
Okurken siz de ülkelerin sınırlarını aşıyorsunuz Hasan ile birlikte.
Hasan kendi hikayesini anlatırken acindirmiyor kendini.
Tam tersi bilgilendiriyor o döneme dair.
Taraf tutmadan, her yönetime ve dine eşit bir noktada duruyor. Geniş açıdan bakarak dünyaya anlatıyor hayat hikayesini.
Kızıl saçlı deniz fatihi Barbaros tan tutun da,Yavuz Sultan Selim' e kadar bir çok gerçek tarihi karakterde kitaptaki hikayeye çok güzel yedirilmis.
Bu aynı zamanda Amin Maaloufun yazarlık yetenegi yanında tarihi bilgisini de kanıtlıyor.
.
Okumaktan hiçbir zaman bıkmayacağım yazar ile karşılıklı bu kitabı hakkında konuşmayı çok isterdim.
Tavsiye ederim.
Merhaba
Uzun zamandır bu kadar güzel bir kitap okumamıştım.Kitabı okumamış olanlara okumalarını şiddetle tavsiye ederim.Bu kısım spoiler içeriyor.Kitap kendi içinde 4 bölüme ayrılıyor.Granada,Fas,Kahire ve Roma.Kitabın baş karakteri bizlerinde tarihten çokça duyduğumuz kişilerin,olayların içinde.bir bakıyorsunuz Kanuni Sultan Süleyman'dan bahsediliyor bir bakıyorsunuz Rönesans ve Reform'un Avrupa'ya etkileri anlatılıyor.Kitapta her isim önemli çünkü gelecek kısımlarda kişiler yine birbiriyle karşılaşıyor.Kitabın tadı damağımda kaldı desem abartmış olmam.
Gazetecilerin yazdığı kitaplar ayŕı bir zevkle okunuyor. Çevirisinde kulak tırmalayan bazı kelimeler olsa da tarihi roman sevenlerin sıkılmadan okuyabileceği bir kitap.
Yazarların ilk yayınlanmış olan kitaplarının okuma sırasının birinci olmamasına genelde dikkat ediyorum. Bu, daha sonraları çok iyi yazmış olan bir yazarın o kitaplarını belki de hiç okumamamızın ya da ötelenmelerinin sebeplerinden biri olabiliyor. Örnek de vereyim: Çoğu kişi tarafından oldukça beğenilen dosto'nun insancıklar'ı bir ilk okumaydı ama ben hiç beğenmemiştim. Dünyanın en iyi romancılarından birinin yazdığı bir kitap bu olamazdı. Diğer kitaplarına da sıra çok sonraları geldi. Hala okumadığım kitapları var. Afrika'lı leo'yu okumadan maalouf'un semerkant ve doğunun limanları'nı okumuştum. bu kitapları çok keyif alarak okudum. her iki eser de ortalama bir romanseveri oldukça tatmin edebilecek seviyede kitaplar. Afrikalı leo'ya başlarken yazarın önceki okumalarımın referansında beni iyi bir romanın beklediğini biliyordum. ama bu kadarını beklemiyordum. maalouf bir ilk roman olmasına rağmen okuyucusunu yine şaşırtmıyor. kitaplarda, sinema filmlerindeki o yolculuk hikayelerini, konusu yol üzerinde ilerleyen işleri hep sevmişimdir. bu da onlardan biri. macera ispanya granada'da başlayıp italya'da son buluyor. kitapta alıntı yapılacak bir çok özdeyiş de var. Benim okuduğum Maalouf'un kitaplarının çevirmenleri de çok iyi. Çevirmenlere de ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Afrikalı leo çok keyif alarak okuduğum ve fırsat bulursam ileride tekrar okuyacağım romanlardan biri oldu.