Romanlardan en büyük beklentim beni bulunduğum andan uzaklaştırıp kendi içindeki an’da hissettirmesi. Özellikle bu yüzyıldan da uzaklaştırıyorsa romandan istediğim tadı kesinlikle alıyorum demektir. Bu romanda bu hisleri uyandırmak için biçilmiş kaftan diyebilirim. Yazarların ilklerini genelde acemilikle bağdaştırırız, bu yüzden bu kitabın yazarın ilk romanı olduğu pek inandırıcı gelmeyebilir. :)
Romanımızın baş karakterinin seyahatlerini anlatan bir kitap, beni en çok etkileyen kısım yaptığı yolculuklarda bilgisi ve geçmişi dışında hemen hemen hiçbir şeyi yanında götürememesi, hatta öyle ki geçmişini bile bir yere kadar yanında götürebiliyor.
Romanın en kötü yanı ise diğer karakterlerin hayatlarının da büyük bir merak uyandırması, romanda ise sadece sonuçları hakkında Bilgi vermesi. Amin Maalouf her karakter için bir roman yazsa ben okuyacak gibiyim, dikkatimi öylesine yoğun çekti diyebilirim.
Okuyup okumamak arasında tereddüte yer vermeyecek bir kitap, beğendim tavsiye ederim:)