Yaşam bir imgedir (Koepgen), her şey onun yansımasıdır. Bütün nesneler yavaş yavaş birbirine dönüşür-ölü adam ölü ağaca, ölü kayaya, üzüme, humusa, esmer kuma, suya, buluta, havaya, ateşe...
Akdeniz büyüsünün genç kurbanlarıydık biz; yaşamın ham cürufunu nasıl eriteceğimizi öğreniyorduk. Evet, sanki kasten “sözlerin o muazzam alacakaranlığını aydınlatacak ama bir türlü ortaya çıkamayan o satın” arar gibi bir o yana bir bu yana yalpa vurarak geliyor ona dair bazı anılar.