Bu dünya sevgisiz bir dünya. Dünyayı sevmeyenlerin ağaçların, kuşları, ak bulutları, mavi göğü, akar suları, topal karıncayı, hasta kurbağayı sevmeyenlerin dünyası.
İnsanları diri kılan, insanlara dünyayı sevdiren, insan olma onurunu duyuran ilgidir. İnsanlığın her haline, taşına toprağına ilgidir. Dışımızdakilere de içimizdekiler kadar kendi asil dertlerimiz kadar ilgidir.
Kötü kurulmuş, haksız, lanet kurulmuş bir dünyayı düzeltmek, bilimsel bir biçimde yeniden kurmak, haksızlık olmayan, sömürücülük olmayan, insanın insanca yaşamasını sağlayan bir dünya yapmak zor. Ama ne güzel.