Ağaçkakan
Tom RobbinsAğaçkakan Sözleri ve Alıntıları
Ağaçkakan sözleri ve alıntılarını, Ağaçkakan kitap alıntılarını, Ağaçkakan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yarım kaldığımızda bizi tamamlayacak birini ararız daima.
İlişkinin gizemi kaybolunca aşk da kaybolur. Bu kadar basit
"Bu dünyada iki tür insan var:
Çözümden yana olanlar ve sorundan yana olanlar."
Sayfa 94 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Albert Camus, yegâne ciddi soru, kişinin kendisini öldürüp öldürmeyeceğidir, diye yazdı.
Tom Robbins, yegâne ciddi soru, zamanın bir başlangıcı ve sonu olup olmadığıdır, diye yazdı.
Belliki Camus ters tarafından kalkmıştı. Robbins ise saatin alarmını kurmayı unutmuş olmalı.
Sadece tek bir ciddi soru var. O da şu:
Aşkı kalıcı kılmayı kim biliyor?
Bana bunun yanıtını verin, ben de size kendinizi öldürüp öldürmeyeceğinizi söyleyeyim.
Bana bunun yanıtını verin, ben de zamanın başlangıcı ve sonu konusunda içinizi rahatlatayım.
Bana bunun yanıtını verin, ben de size Ay’ın amacını açıklayayım.
.
Sayfa 13 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Üç kayıp kıta var... Biri de biziz: Yani âşıklar.
.
Sayfa 12 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Pazar sendromu:)
...
Pazar: Gürbüz cumartesinin solgun, gergin gölgesi.
Pazar: "Ziyaret " hakkına sahip boşanmış babaların çocuklarını hayvanat bahçesine götürdükleri gün.
Pazar: Boş zaman geçirme yeteneği olmayan insanlar için zorla yaratılmış bir boş zaman.
Pazar: Akşamdan kalmalığın sınır tanımadığı zaman.
Pazar: Sevgilinin hastaneye gelmediği gün.
Pazar: İlahiler miyavlayan, futbol topları ..., aşırı besili, beyaz bir kedi.
.
Sayfa 27 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Bir aşık olarak yitip gittiysem de insan olarak hala varım.
Sayfa 45 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
İşin püf noktası şu: ..:)
Hata yapınca hiç bozuntuya vermeyeceksin.
Sayfa 7 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Kötü bir gün geçirdim. Kötü bir gün daha. Kötü günler silsilesinden bir gün daha. Şikâyet etmiyorum. Kötü günler benim özel ilgi alanım.
Kırmızı :) kalbi müzikal arıların kovanıydı.:)
Kırmızı, acil vakaların ve güllerin rengiydi; kırmızı, piskoposun başının, .. rengiydi; kırmızı, kanın rengiydi, peltenin rengiydi; kırmızı, boğayı öfkelendirir, kırmızı, boğayı yenik düşürürdü;
kırmızı, sevgililerin, solaklığın ve küçük bir prensesin yeni keşfettiği, suçluluk duygusu uyandıran hobinin rengiydi.
Bernard'ın saçı kırmızı, kovboy çizmeleri çamurluydu, kalbi müzikal arıların kovanıydı.
Sayfa 57 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Aşk, uğruna uç noktalara gitmeye istekli
olanlara aittir.
Sayfa 146 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Başlarken;
Burada en sevdiğim elmanın resmi olmalı.
Aynı zamanda nü ve şişe bu.
Aynı zamanda peyzaj,
Natürmort diye şey yoktur hayatta.
Erica Jong
Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ekolojik denge:))
Toplumun suç sorunu vardı. Toplum suçların üzerine gitmeleri için polisleri görevlendiriyordu. Şimdi toplumun polis sorunu vardı.
.
Sayfa 33 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Buna gülünür işte:)
Kral otuz yılı aşkın zaman önce sürgüne gönderilişinden beri kumar oynamayı meslek edinmişti. Poker kralın işiydi. Ancak geçenlerde açık kalp ameliyatından nasibini almıştı. Önemli bir kapakçık çıkarılmış, yerine teflon kaplı bir malzeme konmuştu. Yapay kapakçık güzel işliyor ama açılıp kapanırken metalik bir ses çıkartıyordu. Kral heyecanlanınca yanındaki herkesin haberi oluyordu. Kalbinden çıkan bu işitilebilir ses yüzünden artık poker oynayamıyordu. Poker gizlilik ve blöf yapmayı gerektiren bir oyundu.
"Yarabbim, " derdi, "elime iyi kağıtlar gelince zil takıp oynuyormuş gibi ötüyorum.
Sayfa 13 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
İlişkinin gizemi kaybolunca aşk da kaybolur. Bu kadar basit. Demek ki bizim için öylesine önemli olan aşk değil, gizemin kendisi. Aşk bağlantısı bizi gizemle temasa geçirmek için yalnızca bir araç belki de bizler, gizemin yakıninda olmanin mutluluğu sürsün diye arzuluyoruz aşkın sürmesini. Kıpırtısız durmak gizemin doğasina aykiri. Yine de gizem hep mevcut orada, bir yerlerde. Aynanin öteki yüzünde camel paketinde bir dünya bize gülümseyen ikinci bir çift gözdeki vaat. Biz kıpırtısız durunca onu bir anlığına görüyoruz.