Eser, Agatha Christie'nin 1926 yılında gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğu on bir günlük zaman dilimini temel almaktadır. Bu on bir gün üzerinden Cinayetler Kraliçesi olarak tanıdığımız Agatha Christie'nin yaşamında önemli sayılan aşkın, ailenin, mutluluğun, mahremiyetin, gizemin, acılarının, dostluklarının, ihanetin ve yazarlık yaşamının önemli ipuçlarını öğreniyoruz.
Agatha Christie'nin hem kişisel hem de yazarlık dünyasını etkileyen ve belirleyen etmenlerin üzerinde durarak, yazarın iç dünyasını görmemize yardımcı olduğundan; Agatha Christie'nin On Bir Kayıp Günü, okunmaya değer bir eser olarak ele alınmalıdır...