‘Mutlulukla mutsuzluğun birbirinden ayrıldığı yerdeki çizgiyi kolayca çekebilir mi insan? Tanrısal inanışlarla geçen aldanmışlar dizisi belki de yaşam..’
‘Beklemelerin güzelliğini öğrendim. Yaşanan en güzel şey beklenildiği anın değerine ulaşamaz. Umut yüklüdür, giz dolu güzellikler, heyecan doludur beklemeler. Yaşanan her şeyde belli belirsiz bir düş kırıklığı olması bundandır belki.’
Unutmak demek yaşanan şeyin önemini yitirmesi demek değil miydi? Unuttuğumuzu sandığımız nice şey bir gün apansız çıkıp geldiğinde bu yüzden mi tedirgin ediyordu bizi?