Eğitilmemiş kadınlar ordusunun okumuş kurşun askerleri onlar. Ucuz bir serüvene yorulmadan katılmış olmanın erinciyle, kalıbı hiç bozulmamış yargılarını yineliyorlar. Yükseklerden uçan kuşları, kayalar arasında açan çiçekleri, dağları delen akarsuları düşünmek istemiyorlar. Onlar bulaşık taslarının köpüklü sularında kırmızı bayraklı gemiler yüzdürmeyi bile bilmiyorlar. Ne zaman öğrenecekler peki? Nasıl? Kim öğretecek ?
Bomboş odalar. Beklememek daha güç beklemekten. Duvarların yeşili koyuluyor. Karanlığa dönüyor. Ne zaman gördüm en son? Zamanı da yitiriyorum onunla bir.
Beklemelerin güzelliğini öğrendim. Yaşanan en güzel şey beklenildiği anın değerine ulaşamaz. Umut yüklüdür, giz dolu güzellikler, heyecan doludur beklemeler. Yaşanan her şeyde belli belirsiz düş kırıklığı olması bundandır belki.
Değmeyecek insanlara değer vermişim. Yazgıya inanasım geliyor ama yenilmiyorum. Gerçek olan benim. Benim çabam, sevgim. Yaşamı kırgınlıklarla da olsa bilinçle seviyorum.