Tacitus'un kayınpederi olan Agricola'nın Britanya Valiliği zamanındaki hüküm sürecini, Germen kavimleri ile arasındaki münasebeti ve Kelt toplumlar ile ilk kez kurulan yakınlığı anlattığı biyografi türündeki eseri. Britanya'nın Roma tarafından fethedilmesi üzerine adadaki Kelt kavimler Roma'ya sürekli yabancı kalmışlardır. Herhangi bir temas kurmanın neredeyse imkansız olduğu bu iki toplum, Agricola ile belki de ilk defa iyi temeller üzerine oturtulacaktır. Latince'deki en ahenkli kelimelerin özenle seçildiği bu eser İmparator Domitianus tarafından Agricola'nın öldürülmesi ile bir ağıt boyutuna evrilir. Ne Tacitus ne de karısı öldüğünde yanında değillerdir Agricola'nın. Ve belki de en büyük üzüntüleri iyi yürekli yöneticinin, Britanya'yı, Roma uygarlığına kazandırma evresinde iken ölmesidir. Çünkü Sürekli olarak kabileler ile Roma o tarihe kadar büyük ve küçük çaplı çatışmalar içerisindeydi. Agricola'nın ölümünden sonra da Roma bu amacını gerçekleştiremeyecek ve Britanya Romalılaşmamış kalacaktır. Özellikle Highlands Keltleri ile olan husumet büyüyecektir. Hatta İmparator Hadriannus Game of Thrones serisindeki Sur'un ilham kaynağı olan Hadrian Duvarı'nı, Ada'nın dar boğazına garptan şarka kadar, Kuzey Keltlerini uzak tutmak adına ördürecektir.
