Merhabalar,
Kitabı günün erken saatlerinde bitirdim (12 Aralık 2022).
Kitabı okurken çok keyif aldım, dönemsel yoğunluklardan dolayı bitirmem biraz uzun sürdü ama yine de keyfinden bir şey kaybetmedi.
Bir roman olmanın da efsane olmanın da hakkını vermiş bence. Zaten dili bir Yaşar Kemal klasiği; basit, sade ve gerçekçi. Tüm tepkiler, karakterler o kadar gerçekçi ki okurken kimin konuştuğuna bakmadan sadece tırnak içlerini okusanız kimin söylediğini anlarsınız.
Yine bir Yaşar Kemal klasiği de romanlarını yazdığı yöreye ait kelimelerden çokça faydalanması. Bu romanda da inanılmaz farklı kelimeler vardı. Onları öğrenme ihtiyacı beni internetteki Yaşar Kemal'in romanları yahut Ağrıdağı Efsanesi üzerine yazılmış tezlere, makalelere götürdü. Büyük bir yazar olduğunu bir kez daha anladım gerçekten.
İçeriğe gelecek olursak; kavallar, güzel bir kız ve yakışıklı bir erkek, türküler, seneler boyu süregelen bir efsane, halkın töreleri derken tam bir efsane olmuş kitap. Gülbahar ile o kadar fikir ve his birliği kurdum ki resmen Ahmet'in ona soğuk davranışı buradan beni etkiledi, buradan benim canımı yaktı. Kitabın sonundaki vaziyete anlam/hak veremesem de büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. Ama zaten efsaneleri efsane yapan da budur herhalde.
Çoook keyif aldığım, kitap okumanın tadına vardığım bu güzel yolculuk için çok minnettarım Yaşar Kemal'e. Sayesinde Türk yazarlardan, Türkiye hakkındaki romanlardan ve Türk halkına ait yazılardan daha çok keyif aldığımı fark ettim, sanırım bir süre yabancı yazarlara dönmeyeceğim gibi.
Son olarak herkese öneriyor ve keyifli okumalar diliyorum. :)