Şirket vapurlarının kıyısına yanaştığı, av partilerinin yapıldığı, henüz gerçekten bir köy olan ve yazarının bile çiftliğe giden yollarda akan derenin yüz yıllar boyunca akacağına inandığı, temiz, berrak Kadıköy'ü ve İstanbul'u Ah, Anne'nin içinden çekip çıkarma zamanıdır.