Ahlak Felsefesi

Murtaza Mutahhari

Ahlak Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Ahlak Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Ahlak Felsefesi kitap alıntılarını, Ahlak Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Komünizm ahlâkı, Nietzsche ahlâkı ve Makyavelizm ahlâkının her biri, sınırlı ve belirli şartlarda faydalı olan bir ahlâktır ve kesinlikle ahlâkî bir mektep (ekol) de sayılmazlar. Birer aksiyondurlar. Onlar da belirli bir şartta ifrata kaçan aksiyonlardır. İslâm, benliği geniş tutmasıyla birlikte, kişinin haklarının korunmasını da gerekli saymaktadır.
Sayfa 265 - Önsöz YayıncılıkKitabı okudu
Akılcı Güzellik!
Dilinizi gıybet etmekten nefret edecek şekilde ıslah ediniz. Acaba siz ahlakçıların, yani kendilerini tamamıyla terbiye etmiş olan kimselerin dillerini, gıybetten nefret edecek, yalan söylemekten, halka ihanet etmekten, halkın hakkına tecavüz etmekten, onlara zulmetmekten nefret edecek bir duruma getirdiklerine inanıyor musunuz? Onların dili kesin olarak bu davranışları beğenmez, istemez ve onlari uzağa atar. Dilinizi düzeltiniz. Fakat akli dili, düşünsel dili, manevi dili düzeltiniz. Dil düzelince insan da kendi kendine bu şekle gelir. Bunun yolu nedir? Elbette bunun bir yolu vardır. Her fitri duyguyu terbiye ile yetiştirmek çok güzel olur. Kendi hayatımızda dilleri, ağızlarında bir gonca gibi güzel olan nice insanlar görmüşüzdür.
Sayfa 95 - Çınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Başka bir deyişle, maslahatla işi gücü olan akıldır. Ah laki bir mesele için gelip de delil ileri sunmamız yanlıştır. Bunlara göre, "Ey insanlar! Emaneti koruyunuz. Şundan bun dan dolayı" deyip sonra emanetin önem, maslahat ve faydala rını zikretmemiz, "Ey insanlar! İhanet etmeyin" deyip ihanetin kötülüklerini anlatmamız, "Ey insanlar! Adil olun" deyip sonra adaletin önem ve maslahatini anlatmamız, "Zalim olmayın" deyip zulmün kötülüklerini beyan etmemiz yanlıştır. Bunlara göre, maslahatın peşinden gitmek aklın işidir. Akıl maslahatın peşinden gidince onun hükmü her zaman şartlı olur, yani her zaman maslahatın hatırı için bir şeyi emreder. Bir yerde bu maslahatın ortadan kalktığını görüyorsunuz. Maslahat ortadan kalkınca akılda elini, verdiği emirden çeker.
Sayfa 58 - Çıra YayınlarıKitabı okudu
Dilleri Allah'ı zikretme ve anlamaktan öyle lezzet bulur ki hiçbir tabii yemekten ve cismi lezetten o kadar lezzet ve haz bulamaz. Böyle bir insanın dili, adetten lezzet bulan halkın hidayet ve irşadından lezzet alan, halka ihanet etmekten nefret eden, gıybetten nefret eden bir şekildedir. Allah ona, "Ben seni gıybetlerinden dolayı cezalandırmayacağım, doğru sözlülüğünden dolayı da mükâ fatlandırmayacağım. Şu andan itibaren sorumluluk üzerinden kalkmıştır, sen özgür ve serbestsin, ister gıybet et ister gıybet etme" dese bile yine de gıybet etmez. Çünkü onun dili, gıybet etmekten, töhmet altında bırakmaktan, fahşadan (kötülükten) ve her türlü kötü işten nefret ederek, adaletin güzelliğini idrak edecek, ihsanın güzelliğini idrak edecek, fuhşiyatın kötülüğünü anlayacak, (Kur'an'ın ifadesiyle) bağyin kötülüğünü idrak edecek bir dereceye ulaşmıştır. Kur'an'ın çok hayret verici bir ifadesi vardır. "Ma'ruf ve münker" demektedir. Münker kötülük demektir.
Eflatun'un Görüşü
Bu konuda başka bir söz daha vardır. O da şudur: "Aslında ahlâk, ruha bağlı olarak güzeldir, davranış haddizatında güzel olduğu için değil." Ahlak, insan ruhunun, ruhun kendi güzel olmasıyla ortaya çıkardığı haldir. Her ne kadar davran güzel ise de ruhun tabiatıyla güzeldir. Burada birinci görüş "Davranış haddizatında güzeldir ve ruh kendi güzelliğini day ranışından kazanmaktadır" şeklinde. Bu görüşün zıddı ise "ruh güzeldir, davranış ise kendi güzelliğini ruhtan kazan maktadır" biçimindedir. Bu görüş Eflatun'a aittir. Eflatun, ahlâkın temelini adaletin üzerine oturtmuştur. Yani ahlakı adaletle eşit görmekte, adaleti de güzellikle eşit görmektedir.
Sayfa 96 - Çınar YayınlarıKitabı okudu
Acaba İnsan Zihnindeki Her Şey Tecrübelerden mi Kaynaklanmaktadır?
Başka bir görüş de "İnsanın zihin deposunda varolan şeyler iki kısımdır. Bir kısmı bu göz, kulak, burun, ten, dil vb. kapi ve pencereler yoluyla gelmiştir. Diğer bir kısmı da evveldendir, yani duyulardan önce zihnimizde vardır" diyenlerin görü şüdür. Kant, bu ikinci görüşü seçmiştir ve bizim tecrübe önce si gerçeklere sahip olduğumuza inanır. Bu, birinci mukaddimedir.
Sayfa 56 - Çıra YayınlarıKitabı okudu
Reklam
109 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.