Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı

Kınalızade Ali Efendi

Sayfa Sayısına Göre Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ahlak-ı Alai ve Devlet Ahlakı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sadakat garazdan, menfaatlerden sıyrılmış saf ve halis dostluktur. İnsanlar arasında meşhur olan sadakat, daima din, devlet ve milletine dostlarına, akraba ve komşularına sözle ve işle hayır ulaştırma arzusudur. Ahlâkçılar bunu toprağa ekilmiş bir tohuma benzetirler ki, o toprak altında ne kadar kalsa, eğer Allah tarafından bir afet gelmezse, muhakkak yeşerir. Sadakat da böyledir. Bu fazilete sahip olan kişiler mutlaka bunun semeresini görürler."
Mâlik bin Dinar Hazretleri diyor ki:
“Diğerinde olan vasıflardan birinde iştirak etmedikçe iki kimse arasında ülfet mümkün değildir. İnsanlar, kuşlar gibidir. Aralarında bir münasebet olmadıkça, iki ayrı çeşit kuş bir arada uçamaz. Bir Karga ile bir güvercinin ülfet ve ünsiyetlerini görünce şaşmışlar. Yürümeye başlayınca ikisinin de topalladığını görmüşler ve ülfet sebebinin müşterek topallık olduğunu anlamışlar.”
Sayfa 87
Reklam
"Malik bin Dinar Hazretleri diyor ki: "Diğerinde olan vasıflardan birinde iştirak etmedikçe iki kimse arasında ülfet mümkün değildir. İnsanlar, kuşlar gibidir. Aralarında bir münasebet olmadıkça, iki ayrı çeşit kuş bir arada uçmaz. Bir karga ile bir güvercinin ülfet ve ünsiyetlerini görünce şaşmışlar. Yürümeye başlayınca ikisinin de topalladığını görmüşler ve ülfet sebebinin müşterek topallık olduğunu anlamışlar."
Takva neden ibarettir?
"(...) Dünya onları arar ve takip eder. Bunlar ise dünya sevgisini kalpten siler. Dünya onları ister ve onlara arz-ı endâm eder. Bunlar ise dünyayı tekdir ve tahkir eder. Dünya onları satın alır. Bunlar dünyayı büsbütün salıverir. Geceleri ayaklarını saf tutup tecvid üzere Kur'an okumakla nefislerinde huzur ve hüzünler peyda ederler. Müjde ayetlerine gelince şevklerinden nesiflerinde hasıl olan doğuşlar üzerine dikkatlerini toplayıp, ayeti kurtuluş yoluna delil ve alamet sayarlar. Tahzir ve inzar (sakındırma ve korkutma) ayetlerine gelince, can kulağı ile işitip, cehennemin heybetli sedasını kulağına koyarak, dehşetli ve heybetli sedalarını düşünürler. Bel ve başlarını eğip yerlere kadar eğilerek Allah'ı yüceltirler ve O'na hamdederler. Ellerini dizleri üzerine koyup yere döşenerek nefislerinin kurtulması için rica ve niyaz ederler. Ama gündüzleri sakınma, ahlâklı ve iyiler zümresinden olup garip âlemde yalnız kalırlar. Onlara bakanlar sanki hasta sanırlar. Halbuki onlar, daimi bir afiyete ve ebedi mutluluk getiren bir hayata mazhar olmuşlardır. (...)"
Sayfa 92 - Hz. Ali (ra)Kitabı okudu
"Bir noktadan diğer bir noktaya ulaşan doğru çizginin birden başka olması mümkün değildir. Ve bu çizgi, o iki nokta arasında farazi mümkün olan hatların en kısasıdır. Hâlbuki o iki nokta arasında doğru olmayan (karışık eğri-büğrü) çizgiler sayısızdır. Bundan anlaşılıyor ki, hak din ve hak yol birdir ve doğru olan odur. Ama dalalet çeşitli isteklerin zıtlığı paralelinde sayısızdır."
Helal yürüyorsa, haram sel gibi akıyor*
"Nice kimse malsız kalınca olgunluğunu kaybeder. Nice kimse fakirlik mihneti ile küfür nikbetine yuvarlanır. Malı iyi bir yolla kazanıp toplamak zordur. Helale sarf edip kanaat dairesinde hareket etmek nadirdir. Belki pek zordur. Zira helal yürüyorsa, haram sel gibi akıyor. O hâl malı sarf etmekte salavat memduh, israf ise mezmûmdur. Hakikatte sahî (cömert) o kimsedir ki, malı harcamaktan gayesi kendisini buhl (cimrilik)den kurtarıp cömertliği kazanmak olup, dünyevi bir maksat ve çirkin bir istekle bağlı olmamalı."
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
152 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.