Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim, İnsani Değerleri Nasıl Belirler?

Ahlakın Coğrafyası

Sam Harris

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bir kukla da özgürdür, iplerini sevdiği sürece"
19.yüzyıldan itibaren, sanayi toplumunun yaygınlaşmasının dini sonunu getireceği düşünülmüştür. Marx, Freud ve Weber ve kendilerinden etkilenen sayısız antropolog, sosyolog, tarihçi ve psikolog modernliğin ışığında dini inancın sonlanacağına inanmışlardır. Ancak böyle olmamıştır. Din 21.yüzyılda hala insan hayatının en önemli ögelerinden biri olmaya devam ediyor. Çoğu gelişmiş toplumun seküler olmasına rağmen, ilginç bir istisna olan ABD dışında, gelişen toplumlarda ortodoksluk çok yaygın. Aslında insanlık, refah içindeki inanmayan insanların daha az çocuk sahibi olmasından dolayı oransal olarak gitgide daha dindar oluyor. İslam'ın Müslüman dünyadaki yükselişi, Pentakostalizm'in Afrika'da büyük bir hızla yayılması ve ABD'nin anormal dindarlığı düşünülürse, dinin daha uzun yıllar jeopolitik sonuçlar doğuracağı net bir şekilde görülebilir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
:D
İnanç eğer herhangi bir konuda haklıysa, bu tamamen bir rastlantıdır.
İlk kez Darwin tarafından önerildiği ve yakın zamanda da psikolog Geoffrey Miller tarafından yeniden gündeme getirildiği gibi, cinsel seçilim ahlaki davranışların gelişimini daha ileri bir düzeyde teşvik etmiş olabilir. Ahlaken erdem sahibi olmak, her iki cinsiyeti de çekici gelen bir özelliktir ve bu bakıma biraz tavus kuşunun kuyruğuna benzer: sahip olmanın ve taşımanın bir bedeli vardır ama genlerini sürdürmek için yararlıdır.
Dini açıdan muhafazakar olanlar niyet ve ahlakla ilgili soruların doğru yanıt­ları olduğuna inanma eğilimindeler, ama sadece lbrahim'in Tanrı­sı öyle varsaydığı için.Sıradan gerçeklerin akılcı bir sorgulamayla keşfedilebileceğini kabul etseler de, değerlerin göklerdeki kasırga­nın içindeki bir sesten gelmesi gerektiğine inanırlar. Kutsal kitapların kelime anlamlarıyla yorumlanması, çeşitliliğe duyulan hoş­görüsüzlük, bilime güvensizlik, insan ve hayvanların acı çekmesi­nin ardındaki gerçek nedenleri görmezden gelme - gerçekler ile de­ğerler arasındaki ayrım kendisini dindar sağ üzerinde sıklıkla böy­le yansıtmaktadır.
Ruhlara inanmak insanları ruhu olmadığı düşünülen canlıların acı çekmesi karşısında kayıtsızlığa itiyor. Üç günlük insan embriyosunun hissedemeyeceği acıları çeken birçok hayvan türü var. Maymunların tıbbi araştırmalarda kullanılması, balinalar ve yunusların askeri sonarlara maruz bırakılması gibi çalışmalar gerçek acıların söz konusu olduğu gerçek etik ikilemler.
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Bütün insanlar eş değer mi? Hayır. Bazı insanların hayatlarının benimkinden daha değerli olduğunu kabul etmek benim için sorun yaratmaz. Yine de, her insan hayatı aynı derecede değerliymiş gibi hareket etmemizin en mantıklısı olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yasalarımız ve toplumsal kurumlarımız farklılıkları dikkate almadan insanlara eşit davranır. Bunun çok iyi bir şey olduğu konusunda şüpheliyim. Bu konuda yanılıyor olabilirim elbette, ama asıl önemli nokta bu. Eğer bu şekilde davranmasak, dünyamız daha farklı bir yer olabilirdi ve bu farklılıklar insan esenliğinin bütününü etkileyebilirdi ya da etkileyemezdi. Bir kez daha yineliyorum ki, pratikte veremesek de, bu tür sorulara verilecek cevaplar her zaman vardır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.