Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Friedrich NietzscheAhlakın Soykütüğü Üstüne Sözleri ve Alıntıları
Ahlakın Soykütüğü Üstüne sözleri ve alıntılarını, Ahlakın Soykütüğü Üstüne kitap alıntılarını, Ahlakın Soykütüğü Üstüne en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne ölçüde acı çekme, suçun ya da borcun bedelini ödeyebilecektir!
Neydi yaşadığımız ?, dahası kimiz biz aslında ? diye; ve dediğim gibi sonradan sayıyoruz yaşantımızın, yaşamımızın, varoluşumuzun hezeyanını.
Ne tek başımıza yanılabiliriz, ne de tek başımıza hakikati bulabiliriz. Daha çok, bir ağacın meyve vermesine benzer bir zorunlulukla gelişir içimizde düşüncelerimiz, değerlerimiz, evet’lerimiz ve hayır’larımız, eğer’lerimiz ve acaba'larımız hepsi de birbirleriyle akraba, birbirleriyle ilintilidir ve bir istencin, bir sağlığın, bir toprağın, bir güneşin ürünleridir.
Zarar akıllandırır denir halk arasında: akıllandırdığı ölçüde fenalaştırır da. Çokluk alıklaştırıyor neyse ki.
Gerçek vicdan azabı, özellikle de suçlular ve mahkumlar arasında son derece az rastlanan bir şeydir.
Hasta olmak öğreticidir, bundan kuşkumuz yok, sağlıklı olmaktan daha da öğretici, hatta hasta edenler, kim olduğu belirsiz büyücü hekimlerden ve 'kurtarıcı'lardan daha gerekli görünüyor bugün bize.
Hıristiyanlık antik kültürlerden istifade etmemizi engellediği gibi daha sonraları İslam kültüründen yeterince faydalanmamızı da engelledi. Ayaklarımızın altında ezdiğimiz İspanya'daki muhteşem Endülüs kültür dünyası, aslında, bize sanıldığından daha yakın; duygu ve tat dünyamıza Roma ve Grekler’e kıyasla daha doğrudan hitap etmektedir.
Sayfa 49
Ne kadar hakikat yanlış anlaşılmalı, karalanmalı, ne kadar çok yalan kutsallaştırılıp ne kadar vicdan bozulmalı, ne kadar "Tanrı" kurban edilmeli her defasında?
Ne de pahalı ödetiyorsunuz bedelinizi! Ne denli çok kan ve zulüm yatıyor, bütün bu “iyi şeyler”in altında!..
Sayfa 78Kitabı okudu
... intikam, adalet adı altında kutsallaştırmaya çalışılıyor, yalnızca intikam değil, bütün tepkisel duyguların saygınlaştırılması söz konusu.
Sayfa 89 - Say, 9. baskı