Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Cevdet Paşa ve Mecelle

Ahmet Şimşirgil

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Âlem bu ya, hangi rüzgâr esse, nâhüdâların kimine muvâfık olur; kimine muhâlif düşer.
Yani giden geri gelmez.
"Sakıt olan şey avdet etmez." (Madde 51)
Sayfa 79 - Beylik Yayınları
Reklam
Ülke içerisinde bir fitne, fesat ve zulüm varsa, bu ancak İslâmiyete uymamaktan kaynaklanır.
Belki de devlet içerisinde yıllarca süren bu yalnızlığı sebebiyle Cevdet Paşa'nın medrese hocalığı yapma aşkı hiç sönmemiştir. Tezâkir adlı eserinde bu husustan bahsederken: "Alemin bu hallerinden müteneffir olarak (nefret ederek) eskiden beri emelim olduğu üzere Fatih'teki medrese odasının döşemesini yenilemek yahut Hamidiye medresesine yerleşmek üzere lâzım olan tedârikleri görmeğe teşebbüs eyledim" demektedir.
Mecelle
İslamiyette sosyal adalet vardır. Herkes çalışmasının, alın terinin karşılığına kavuşur. Kimsenin başkasının malında gözü olmaz. Devlet de, milleti sömüremez; hükümet adamları, devlet hazinesi olan beytülmâlin parasını da kendi keyfince kullanamaz.
İslâm fıkhına göre Mecelle adlı kanunun hazırlanmasında en mühim rolü oynamıştır.
Reklam
. MADDE 10. Bir zemânda sabit olan şeyin, hilâfına delil olmadıkça, bekasıyla hükmolunur. Binâen alâ zâlik, bir zemânda bir şey bir kimsenin mülkü olduğu sabit olsa, mülkiyeti izâle eden bir hâl olmadıkça, mülkiyetin bekasıyla hükmolunur (mâ sebete bi-zemânin yühkemü bi-bekâihi mâ lem yûced e\müzîl) Bekâ (kaf ile): Devamlılık, bakî olmak . Hilâfına: Zıddına. İzâle: Gidermek. Bir şeyin, geçmiş zamanda gerçekleştiği biliniyorsa, aksine delil bulunmadıkça eskisi gibi devam ettiği kabul olunur. Aynı şekilde bir şeyin, şu anda sabit olduğu biliniyorsa, geçmişte de böyle olduğu, aksine bir delil bulunmadıkça, kabul edilir. Buna tahkîmü'l-hâl (şimdiki hâlin hakem kılınması) denir ve Mecelle'nin 1683. maddesinde zikredilir. .
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.