Ahmet Haşim-Bütün Şiirleri

Ahmet Haşim

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Merdiven
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller; Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Sayfa 145Kitabı okudu
Zannetme ki güldür, ne de lâle Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle... İçmişti Fuzuli bu alevden, Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn Şi'rin sana anlattığı hâle... Yanmakta bu sagârdan içenler, Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı Baştanbaşa efgân ile nâle... Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle!..
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Bir günün sonunda arzu
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi... sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nâlân; Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlar Tekrârını ömrün eder i'lân. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde semâ kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Sayfa 147Kitabı okudu
Merdiven
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller; Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Sayfa 145Kitabı okudu
Perî-i Hürriyet
Edip serâir-i eb’âdı câ-be-câ târâc, Göründü dest-i ümîdimde bir mükevkeb tâc. Zalâm-ı leylede mer’iydi râh-ı zer-kârî Ve oldu her şeye bir ra’şe-i ziyâ sarî. Kızıl ve gölgeli kıvrıntılarda gizlenmiş O hüsn-i müskiri sarmıştı lerze-i hâhiş. Gözünde katre-i zerrîn-i ihtisâs ü heves, O gizli sîneyi sarsardı bir menekşe nefes. Zer-i hayâl ile perverde nâşinîde, târî Şükûfelerle örülmüştü zülf-i leyl-eseri. Gülen dudakları zulmette kanlı bir güldü Ve gözlerim onu görmekle âşinâ buldu. Bilirsin, ey gülen âsûde-rûh u çehre kadın, Leyâl-i vahdet ü gurbetde beklenen sendin!
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.