Sözler ve Alıntılar
"Kadını evden çıkarma" projesi ya da kadın istihdam projeleri o kadar etkileyici bir biçimde sunuluyor ki sanırsınız, bütün kadınlar birinci sınıf işlerde çalışacak, kendi bedenine söz geçirdiği gibi işine de söz geçirecek!
Oysa kadın ev dışında var olma hayalini kurduğu zamanlardan itibaren iflah olmaz bir serüvene atılmaktadır!
Sayfa 140Kitabı okudu
Filmlerin bir karesinde mutlaka homoseksüellik geçer hale geldi.
Mutlaka bu karedeki oyuncular çok insaniydi! Bu insaniliklerin fonunda sapkın davranışlarını hoş görmeyi pompalıyordu. Kötü olan ise onları "öteki" gören düşünceler ve toplumdu.
Sayfa 123Kitabı okudu
Can sıkıntısı, en önemli hastalıktır.
Tatminsizlik hastalığı, bütün varlığı yok etme pahasına yine de şifa bulmaz.
Sayfa 133Kitabı okudu
Kimse bize yeni ezberler ve ideolojiler dayatmasın!
"Eğitim" çalışmaları başlığı altında "toplumsal klişelerden arındırılmış toplumsal cinsiyet rolleri" ifadesi oldukça dikkat çekici.
Bir sosyolog olarak soruyorum: Toplumsal klişelerden ayrılmak mümkün mü? Türklerin ya da Müslümanların toplumsal klişelerinden arındırıldığınızda bunun yerine Avrupa feminizminden üretilen yeni toplumsal klişeler koymuş olmuyor musunuz? Hangi toplumsal klişenin daha eşitlikçi, daha adaletli olduğuna kim karar verecek?
Sayfa 60Kitabı okudu
-Hayatın doğasında sadece eşitlik yok. Hem eşitlik hem de farklılıklar var. Toplumlar da böyledir:farklı sınıflar,farklı kavimler, farklı coğrafyalar, farklı kültürler. Farklılık kimi zaman ayrıcalığa dönüşebilir.
-Cinsiyet eşitliği hem tekil düşünceyi dayatıyor hem de farklılıkları imha ediyor "tek hakikat, eşitlikçi cinsiyettir" diyor.
-Cinsiyetçi eşitlik düşüncesi, farklılıkları reddediyor. Çünkü farklılıkları ayrımcılık diye tanımlıyor. O nedenle anne ve baba kavramlarına karşı çıkıyorlar (1. Ebeveyn 2. Ebeveyn denecek!)
- Kadın ve erkek her şeyiyle aynı olsun istiyorlar. Bu işi, erkek bedenine rahim takma saplantısına kadar vardırıyorlar.