Aile Sorgulanıyor!

Diana Gittins

Aile Sorgulanıyor! Quotes

You can find Aile Sorgulanıyor! quotes, Aile Sorgulanıyor! book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kadınlar uzun zamandan beri toplumun şifa dağıtıcıları olarak görülmekteydiler. Şifalı otlar üzerine bilgi sahibi olmak kolgezen hastalık ve ölüm tehdidine karşı önlemdi. Ancak bu bilgi kadınlara güç ve otorite sağlıyordu. Sözde cadılara yöneltilen en yaygın suçlamada bu tedavi güçleri olmuştur (...) Bu dönemin aynı zamanda tıp biliminin erkeklere özel bir bilim haline getirilmek için uğraşıldığı bir dönem olması tesadüf değildir. Kadınların şifa dağıtması hem profesyonel açıdan hem de cinsiyet açısından tehlikeli olmuştur. -şifa verme ancak erkeklere özel bir iş olduğunda otorite kazandırabilir.
Sayfa 48 - Ailenin Anlaşılmasında Patriarkanın Önemi
Yasalar annelik ve çocukluk kavramlarını tanımlayıp sınırlamakla kalmamış aynı zamanda cinselliği tanımlamak, kategorize etmek ve kontrol altında tutmak için de çaba göstermişlerdir. Bu durum Viktorya dönemi sanık ve kirlilik kaygılarıyla ilişkilidir. 19. yüzyıldan beri çıkarılan cinsellikle ilgili yasalar heteroseksüelliği tek kabul edilir "normal" ve "doğal" biçim olarak göstermeyi amaçlamışlardır. Irk, annelik ve genç nüfus sorunlarıyla doğrudan ilişkisi olan homoseksüellik ve fahişelik (orta sınıfın gözünde ikisi birbirine karıştırıldı) yasa koyucuların temel hedefleri olmuştur.
Sayfa 141 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aile ile ilgili idealler yasal, sosyal dini ve ekonomik sistemimize sinerek güçlenmiş ve bunlara uymayanların cezalandırılmasını veya dışlanmasını sağlamıştır. Bu durumda insanları belli biçimlerde davranmaya ve yaşamlarını geçerli norm ve kalıplara göre sürdürmeye zorlayan çok ciddi bir baskı vardır. Patriarkal ideoloji tüm sosyoekonomik ve siyasi kurumlarımıza hatta kullandığımız dile girmiştir. Böylelikle insanları belli yolları izlemeye yüreklendirmekte, kandırmakta baskı yapmaktadır. Bunlar genellikle 'aile' çerçevesinde sunulur ve tanımlanır ve aile toplumumuzun siperi olarak görülür. Patriarkal ideolojinin baskısı kişisel olmayan ilişkilerimizde evlilikte, bekarlıkta, aşkta ve nefrette, çocuk sahibi olmak veya olmamakta her alanda kendini gösterir. Kısacası sosyal davranışlarımızın çoğu 'aile' ideolojisiyle yoğrulmuştur ve bu ideolojiye göre değerlendirilir.
Sayfa 74 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
Erkek yönetimindeki bir ailenin dışında yaşadıkları için bu kadınlar, diğer kadınların koca ve sevgilileri açısından cinsel bir tehlike oluşturuyordu. (Günümüzde de ayrılmış ya da boşanmış kadınlar böyle görülür) O dönemde kadınların cinsel ihtiyaçlarının erkeklerinkinden daha fazla olduğuna inanılırdı. Bu yüzden bir bağıntısı bulunmayan kadınlar çok tehlikeli bulunuyordu. Dahası bekar ya da dul bir kadın gayrimeşru çocuk doğurduğunda topluluğun potansiyel maddi yükümlülüğü artmaktaydı.
Sayfa 47 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
Kadınlar ve çocuklar yüzyıllar boyu akrabalık sistemi içerisindeki konumlarına göre tanımlanmışlardır. Erkekler aile sisteminin içinde yer alsa da temelde meslek sistemi içerisindeki konumlarına göre tanımlanmışlardır; birçok soyadı da burdan kaynaklanmaktadır demircioğlu, değirmcncioğlu, taciroğlu vs.
Başka sektörlerde mekanizasyona, vasıfsızlaşmaya ve proleterleşmeye karşı tepkiler farklı olmuştur. Bazen Luiddilc ve kaptan Svving isyanlarında olduğu gibi ilk tepki makinaları kırmak olmuştur. Ancak daha çok vasıflı zaanat ve sanayilerde çalışan erkekler demek ve sendikalar kurma yolunu seçmekteydi. Amaçları üyelerini daha fazla kapitalist sömürü, mekanizasyon ve ücret kısımlarına karşı korumak ve ucuz işgücünden korunmaktı. Bu ucuz işgücü kadınlar ve çocuklardan oluştuğu için sendikalar kadınların zaten dezavantajlı olan konumlarını daha da kötüleştirmiştir. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar daha çok beceri gerektiren iş ve zanaatlerle uğraşan erkekler sendika kurmuştur ve ana gayeleri aile ücreti -bir erkeğin bağımlı eş ve çocuklarını geçindirmesine yetecek ücret- almaktı. Gelir sahibi baba/kocaya verilen bu yeni önem modern "erkeklik" kavramının oluşmasının en güçlü etkenlerinden biriydi. Tek gelir sahibi erkek kavramı 18. yüzyılın sonunda orta sınıfın gelişmesiyle ortaya atılmıştı ancak bunu ilk kez uygulayanlar işçi sınıfının bir bölümü -ve küçük bir bölümü- olmuştur.
Reklam
Bir erkek için evlilik bağılılık ya da yarı bağımlılık statüsünden karısı ve çocuklarından itaat ve hizmet bekleyebileceği bağımsızlık ve otorite statüsüne geçiş anlamına geliyordu. Halbuki bir kadın tanım gereği her zaman bağımlıydı ve dolayısıyla ayrılmış veya dul kalmış bir kadın yalnız kendini güvensiz bir konuma sokmakla kalmıyor aynı zamanda bizzat kadınlık fikrine ters düşüyordu. Kadınlar gittikçe ekonomik güven ve toplumsal statü açısından evliliğe bağımlı hale geliyordu.
Sayfa 50 - Ailenin Anlaşılmasında Patriarkanın Önemi
Kadınların tek elde ettiği, gelecek nesillere iyi annelik yapmanın yollarıyla ilgili bir sürü nasihatti.
"İşçi erkekler patronlarının otoritesinden şikayet etmekte ve buna karşı yasaların çıkarılıp sendikalaşma hakkının verilmesini talep etmektedirler... Ama erkek otoritesini kısıtlamaktan veya kendilerinden daha aşağı konumda buldukları insanlarla eşitlenmelerinden bahsettiniz mi Toryist ruhları uyanmaktadır."
Mitchell'in eksik bıraktığı nokta belki de, ailenin patriarkal sistemin en "temel" kurumlarından biri olduğu idi. Patriarka terimi yeni feminist teoride kadınların tarih öncesinden bugüne, ideolojisi, gelenek, görenek ve yasalarıyla sistematik olarak ezen ve sömüren erkek egemen düzeni tanımlamak üzere kullanılıyor. Bu bakımdan patriarka, 70 sonrası feminizmin içini doldurduğu bir kavram.
129 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.