Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest

Kolektif

En Eski Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest sözleri ve alıntılarını, en eski Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cinsel istismar uygulama sıklığı
Cinsel istismarın yabancı kişiler tarafından gerçekleşmesi durumunda, istismar sıklığı daha çok bir ya da birkaç kez olarak belirtiliyor. Öte yandan, erkek akrabaların cinsel istismar uygulama sıklığına bakıldığında, çok kez seçeneği daha fazla gündeme geliyor. Bu sonuçlar, ensest mağdurlarının maruz kaldıkları cinsel istismarın sürekliliğine dikkat çekmek açısından önemli.
Sayfa 60 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Öğretmenlerin Rolü
Çocukların hemen hepsi okula devam ettiğinden, okul hem ensest mağduru çocuğun kendisinin istismarı anlatabileceği hem de öğretmenlerin istismarı fark edebileceği en önemli kurumdur. Ayrıca okul, sadece ensestin ortaya çıkması için değil, ensestin önlenmesi için de önemli bir olanak sağlar. Bu olanak, temel olarak okul öncesi eğitim kurumlarından başlanılarak, çocuklara bedenini tanımaya ve korumaya yönelik eğitimlerle mümkün olabilmektedir. Çocuklara cinsel istismar konusunda eğitim verilmesi yoluyla hem cinsel istismara karşı kendilerini koruma becerilerini geliştirmek hem de istismar durumunda yardım istemeleri için çocukları cesaretlendirmek çok önemli bir kazanımdır. Okul öncesi kurumlardan başlanılarak, çocuklara, bedenlerinin sadece kendilerine ait olduğunun öğretilmesi, iyi dokunuş ile kötü dokunuşu ayırt etme konusunda bilgilendirmeleri, ensesti hem önleyici hem de ortaya çıkarıcı bir eğitimdir. Bu eğitimler sadece mağdur çocuğun kendisi için değil, genel olarak toplum düzeyinde çocuk istismarına karşı bir farkındalık sağlaması açısından işlevseldir.
Sayfa 88 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okul yöneticilerinin tavrı
Bu tür durumlarda öğretmenin yalnız bırakılmaması, öncelikle okul yöneticileri tarafından desteklenmesi önemlidir. Ancak toplumsal baskının izleri okulda da gözlemlenebilir. Nasıl aile, cinsel istismarın ortaya çıkmasını “ailenin namusunun lekelenmesi” olarak algılıyorsa, aynı zihniyetteki okul yöneticisi de okulunda ensest mağduru bir öğrencinin olduğunun ortaya çıkmasını “ okulun namusunun lekelenmesi” olarak algılayabilir ve gizlemeyi seçebilir. Ya da böyle bir durumda ailelerin nasıl davranacaklarını bildiği için kendisine yönelik baskı ve tehditten çekinebilir.
Sayfa 90 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Enseste Anne Davranışı
Araştırma sonuçları da annenin rolünün önemini doğrular niteliktedir. Ancak annenin rolü değerlendirirken, mağdur çocuğun annesi olma rolü yanında saldırgan eşi ya da annesi olması gibi bir gerçeğin kadın üzerinde yarattığı rol çatışmaları, saldırganın anne üzerinde yarattığı fiziksel ve duygusal baskı ve annenin aileyi ya da toplumu karşısına almak konusunda yeterli güç ve donanıma sahip olmaması gibi gerçeklerin göz önünde tutulması gerekmektedir. Aile içi şiddetin diğer türlerinde olduğu gibi çocuğun aile içi cinsel istismarında da kadının şiddetin sona erdirilmesi yönünde tavır alabilmesi, bireysel olarak kendisinin olduğu kadar toplumsal olarak kadının toplum içerisindeki gücünün artırılacağı süreçler içerisinde mümkün olabilmektedir.
Sayfa 92 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ensest çocuk ile bağ
Tecavüze uğrayan ergenin, istismarı bildirememesinden, doğuma kadar geçen istismar edildiği tüm sürecin biriktirici travmatik etkisi, bebeğin dünyaya gelmesiyle yeniden yaşanmaktadır. Bebeğin doğumu ve doğum kanalına baskı sırasında yaşanan ağrı, tecavüzü hatırlatan flash back (yeniden yaşantılama) görüntülerine neden olabilir. Bu nedenle tecavüz mağdurlarında sezaryen doğumun daha uygun olduğu düşünülmektedir. Öte yandan, bebeğe karşı olumlu duygular geliştirip bağlanabilen anneler için “bebek sahibi olma”nın travmayı iyileştirici olabileceği de düşünülmektedir. Rubik (1967) annelik dönemine geçişi. “ posttravmatik büyüme- travmatik adaptasyon” işe gelişimsel bir görev tamamlanması olarak değerlendirmektedir.
Sayfa 159 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Medya’nın Bakışı
Yaygın medyada habercilik, toplumda var olan, kabul görmüş, genel geçer dili ödünç alan, toplumsal “kalıp yargıları” ve ideolojileri yeniden üreten ve güçlüden yana konum alan bir anlayıştan beslenir. Toplumun kültür haritasındaki “doğru-yanlış” , “kabul edilebilir-kabul edilemez” gibi yargıları medya çoğunlukla sorgulamadan, yeniden yeniden kullanır ve kalıcılaşmasına katkıda bulunur. Erk sahibinden yana olduğu için de medya, kadınlar ve çocuklar gibi sesini duyuramayan kesimlere karşı, kapitalizm, Neo-Liberalizm ve ataerkillik gibi birbirleriyle işbirliğine içinde olan baskı mekanizmalarının yanında yer alır.
Sayfa 170 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
79 öğeden 81 ile 79 arasındakiler gösteriliyor.