Akıl Aşk ve Ötesi

Ahmet Turgut

En Beğenilen Akıl Aşk ve Ötesi Gönderileri

En Beğenilen Akıl Aşk ve Ötesi kitaplarını, en beğenilen Akıl Aşk ve Ötesi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Akıl Aşk ve Ötesi yazarlarını, en beğenilen Akıl Aşk ve Ötesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sufi muhitlerde sıklıkla dillendirilen bir menkıbede Şems-i Tebrizi(ks),Mevlâna Celâlettin-i Rûmî’nin(ks) tüm kitaplarını tek tek havuza atar. Mevlâna şaşkındır,bunu neden yaptığını sorar...Şems gerekçesini izah eder... “Bırak bu sayfaları ! Artık beni oku,bendekini oku!..”
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Akıl Aşk ve Ötesi
Kitap için en başta okunması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ederek başlayayım. Ama bu kitabı okumadan önce aynı yazara ait "Kelimelerin Kalbi" kitabını okuduktan sonra okunmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Kitap, Anlamayı anlamak, Akıl, Kalp, Aşk, Kitap, Sünnet ve Tevil, Tefsir kavramların oluşan yedi bölümden oluşmaktadır.
Akıl Aşk ve Ötesi
Akıl Aşk ve ÖtesiAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 201945 okunma
Reklam
Aşk, kime uğrarsa onu kendisine benzetir. Bu yüzden aşka düşmenin kemâli bizatihi aşk olmaktır, aşık olmak değil...
Sayfa 137Kitabı okudu
Tefekkür geleneğimiz yeme-içme, barınma, üreme, korunma gibi dürtüler üzerinden akleden, özetle; maişetini dert edinen akıl mertebesine "akl-ı meâş" der. Varoluşun, hayatın ve insan olmanın sırlarını arayan, yaratılmışlığının idrakiyle Yaratıcısını tanımaya çalışan, ahiret gününe iman etmenin gereği olarak işinde, sözünde, düşüncelerinde ve hissiyatında sebep-sonuç ilişkilerini önemseyen akıl mertebesini ise "akl-ı meâd" tabiriyle anlatır. [...] Misal; akl-ı meâşın yemek-içmek konusunda yegâne muradı, açlığını gidermenin yolunu bulmaktır. Akl-ı meâd ise helalinden kazanarak temiz rızkla doymanın ve rızkını başkalarıyla paylaşmanın yolunu arar. Zira bilir ki: hikmet kuşu ancak helal lokma ile avlanır. Rızkın nasıl kazanıldığı kadar nerede, kimlerle, nasıl harcandığı da mühimdir.
"İnanmak için önce anlamak mi gerekir? Yoksa anlamak için önce inanmak mi lazımdır?" Genel bir mukayeseyle diyebiliriz ki; âyetlerin zâhirî mânâları inanıp anlamak ile ilgilidir. Bâtınî mânâlar ise ancak anlaşıldıkça iman konusu olur. Pek çok âyette yinelenen "Anlamıyor musunuz? Anlamadılar..." kabilinden ifadele rin, âyetlerin zâhirî değil, bâtınî veçhiyle ilgili olması da bu durumun bir neticesidir yine.
Sayfa 330Kitabı okudu
" Ya sevdiğine itaat edersin, ya da itaat ettiklerini seversin!"
Reklam
105 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.