Sanrılar duyulardan -duymak,tat almak,koklamak,dokunmak,görmek- Herhangi biriyle ilgili olabilirler, fakat kişinin düşüncelerinden uzak, duyulan tekil ya da çoğul sesler, tanıdık ya da Yabancı olsun şizofreninin en belirgin özelliklerinden biridir.
Şizofreni hastası Çoğu kişi, düşüncelerinin dış güçler tarafından ele geçirildiğini ya da dış güçlerin düşünceleri kendi zihinlerine soktuğuna inanırlar.
Bir insanın hayatına son vermesine neden olan ruh durumu tam olarak bilinememesine rağmen, yanılsamaların görülmediği bir dönemde keder verici duyguların ortaya çıktığı ve aylarca taşınan ümitlerin acı gerçeklerle karşılaştığı tahmin edilebilir.
Fiziksel hastalığı geçmeye başlayan bir adam, eski faaliyetlerine yeniden başladığında, yaptıklarından yeni bir yaşam gücü ve yeni bir haz alabilir. Fakat yıllarını Evrensel, Hatta kutsal Sırların kendisini açıklandığını düşünerek geçirmiş birinin tepkisi daha farklı olur.
Şizofreni hastalarına pensilin komasıyla tedavi etme fikri, viyanalı doktor Manfred Sackel'e aitti. Bu fikir aklına ilk olarak 1920 lerde gelmiş ve 1930'ların ortalarında Psikotik, Özellikle de şizofreni hastalarına uygulamıştı. Onun düşüncesine göre, beyin çalışmasına yardımcı olan şekerden yoksun bırakıldığında, yanlış çalışan beyin hücreleri ölüyordu.
Şizofreni yanılsamaları üzerine çalışmalar yapmış olan,Maryland üniversite testi siyasal bilimcilerinden James Glass şöyle yazmıştı: " yanılsama Kesin ve genellikle Şaşmaz bir kimlik sunar ve sahip olduğu özellikler bireyi boyun eğmeyen bir hale getirir. Bu bağlamda, kişinin içindeki zorbalığı... dışarıdan gelecek zalimlikler kadar ölümcül bir iç hakimiyeti yansıtır.