Akıl Ve İman

Ahmed Hulûsi

Oldest Akıl Ve İman Posts

You can find Oldest Akıl Ve İman books, oldest Akıl Ve İman quotes and quotes, oldest Akıl Ve İman authors, oldest Akıl Ve İman reviews and reviews on 1000Kitap.
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Kur'an'da "Ya eyyühelleziyne amenû Aminu Billâhi" yani "Ey iman edenler, iman edin...." hükmüne dair önemli bir noktaya işaret aslında kitabın ana fikrini oluşturuyor. Sunu bölümünden alıntı: "Burada iman etmeleri istenen kişiler, "İMAN EHLİ" olanlardır! "MÜMİNLERİN", "İMAN ETMELERİ" istenmektedir!.. Neye?.. "BİLLÂHİ" denerek "ALLÂH"a! Hitap edilen kişiler "İMAN EDENLER" diye tanımlandığına göre elbette ki "ALLÂH"a, "RASÛLÜ'NE" ve kendilerine o ana kadar gelmiş olan âyetlere inanıyorlardı. ... Niçin, "İMAN EHLİNDEN" "iman etmeleri" istenmektedir "ÂMİNU BİLLÂHİ" uyarısıyla?" Kitapta bu konu çok güzel bir şekilde açıklanıyor. Ayrıca, belki en fazla bilinen dualardan olan "Amentü"de inancın şartları olarak sıralanan; Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ölümdem sonraki hayata, kadere inanmanın hiç düşünülmemiş ve bilinmeyen yönleri açıklanıyor. Çok beğendim ve faydalanadım bu kitaptan. Kitabı okumak isteyenler için not: Ahmed Hulusi'nin tüm kitapları internet sitesinden ücretsiz okunup, indirilebiliyor.
Akıl Ve İman
Akıl Ve İmanAhmed Hulûsi · Kitsan Yayınevi · 200342 okunma
“Âmentü Billâhi” dendiği zaman, “B”nin buradaki işaretinin “ALLÂH” isminin anlamını gerçek ve mutlak mânâsıyla anladıktan sonra; kendinin, “ben” dediğin şeyin, “O”nun dışında, ayrı bir varlık olarak var olmayıp; “ALLÂH” varlığı ile kaîm ve var olan bir yapı olduğuna “İMAN” etmek anlamında olduğu anlaşılır. Yani, “Âmentü”, “iman ettim”; “Billâhi”, mutlak ve gerçek anlamda “Allâh”ın varlığına; benim kendi varlığımın da, “O”nun varlığı, vücudu ile kaîm olduğuna; tüm varlığımın, tüm boyutlarıyla, sadece “O”nun Esmâ’sıyla mevcut olduğuna; “O”nun varlığı dışında hiçbir varlık ve özelliğimin olmadığına “iman ediyorum” demektir bu. İşte burada önemli olan husus, Kur’ân dilinde ve Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın açıklamasında ötenizdeki bir “TANRI”ya iman değil; varlığınızın her zerresindeki; tüm boyutlarınızı meydana getiren “Allâh”a iman üzerinde durulmasıdır.
Reklam
Eğer belli bir akıl gücüne sahip isek... Zira “Akıl” arapçada “Ukl” kelimesinden gelmiştir. “Bağlamak” anlamınadır... Yani bir şeyi, diğer bir şeye bağlayarak, aralarında bir bağlantı kurup, bir sonuç çıkarma özelliğidir... Bu akıllı bir kişidir demek; birtakım nesneleri, birtakım bilgileri, cevherleri birbirine bağlayarak ortaya bir sonuç çıkartıp buna göre kendine yön verebiliyor demektir.
Gerçekte, senin nefsinin benliği, Rabbinin benliğidir! Senin kendine has bir benliğin yoktur! Kâinatta var olan tek mutlak benlik “Allâh”ın benliğidir. “Benlik Allâh’a aittir. Senin ben demeye hakkın yoktur” diyerek bunu basite indirgemişlerdir. Yani bu varlığa “Ben” kelimesi ile işaret ettiğin zaman, o “Ben” aslında senin nefsin değil, “nefs”in hakikati olan “Rabb”indir. O yüzden denmiştir ki: “NEFSİNİN HAKİKATİNİ BİLEN, RABBİNİ BİLİR.”
Yüz bin ya da on milyon yıl önce de, sonra da “ALLÂH SÜNNETİ” değişmediğine göre... Allâh Rasûlü’nün “SÜNNETİ” de “ALLÂH SÜNNETİ” olduğuna göre; hâlâ sadece, Rasûlullâh’ın biçim, kıyafet ya da davranışlarını mı anlayacağız “SÜNNET” kelimesinden?.. Yoksa, “ALLÂH”ın zamanüstü yaratış hüküm ve sisteminin Allâh Rasûlü tarafından fark edilip; ALLÂH sistem ve düzeninin zamanüstü değerlerinin benimseniş ve bize fark ettirilmek istenişinden mi söz edebileceğiz?
“İş bitirildiğinde (hakikat ortaya çıktığında), şeytan der ki: ‘Muhakkak ki Allâh size Hak vaadi bildirdi... Ben de size vaatte bulundum, fakat hemen sonra vaadimden döndüm... Ben (zaten) sizin üzerinizde bir sultaya (zorlayıcı güce) sahip olmadım... Sadece size fikir ilham ettim, siz de benim verdiğim fikre (nefsinize hoş geldiği için) uydunuz! O hâlde beni suçlamayın, nefslerinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza koşarım, ne de siz benim imdadıma koşup kurtarabilirsiniz. Daha önce beni ortak tutmanızı da ben kesinlikle kabul etmemiştim! Muhakkak ki zâlimler için acı bir azap vardır.’” (14.İbrahiym: 22)
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.