Tarihte Osmanlı devletinin ilk zamanlarında Köse Mihal tarafından kurulan Akıncılar Birliğinden başlayan köklerimiz, seksenli yıllarda Erbakan Hocanın kurdurduğu Akıncılar teşkilatının yüklendiği gayeyi üstlenmek ve hala yalnız Allah ve Resulü için Akıncı olmaya can atan gençliğin olduğunu ilam etmenin heyecanını barındırıyor içerisinde. Dayandığı kökler itibariyle göklere yükselecek nispette bir aşk, şevk, heyecanla bu davada zerre miktar da olsa var olduğumuzu tüm İslam gençliğine bildiriyor ve çıkmış olduğumuz bu yolda Allah Teâlâ’dan tüm müminler adına muvaffakiyetler diliyoruz. Ehli Sünnet ’in içinin boşaltılma gayretleri, onu siyasi bir mezhep olarak kılıflama uğraşlarının bu kadar had safhada olduğu bir ortamda, Ehli Sünnet gençliğinden bir katre olmayı şeref addediyoruz. İslam’ı Keşmiri ve Kevseri’de ilim, Nedvi ve Necip Fazıl’da fikir, Ali Haydar Efendi’de zühd, II. Abdulhamid’de feraset, İmam Şamil’de cihad, Hasan El Benna’da aksiyon olarak gören yeni medrese yeni Süleymaniye; İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi’nin talebeleri olarak ehli sünnet mayasına sonuna kadar sahip çıkmayı ve ömrümüzü böyle idame ettirmeyi Rabbimizden niyaz ediyoruz. “Yol onun varlık onun gerisi hep angarya Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!”Hitabına kendilerini muhatap addedenlerin yolu: Akıncı Yolu…