Akışı Olmayan Sular
Pınar KürAkışı Olmayan Sular Gönderileri
Akışı Olmayan Sular kitaplarını, Akışı Olmayan Sular sözleri ve alıntılarını, Akışı Olmayan Sular yazarlarını, Akışı Olmayan Sular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Belki de o sıralar kötülerin kazanacağını bilmediğimdendi umudu kesmeyişim. Şimdi nereden mi biliyorum kötülerin kazanacağını? Kazandılar da ondan. Bir vakitler, neredeyse herkesten, her şeyden nefret ettiğimde bile, kıyıda kenarda sevdiğim bir-iki şey vardı. Bir de dünyada nefret edilmeyecek -belki tanımadığım; ama ilerde kesinlikle tanıyacağım- bir şeyler olabileceği -hayır, hayır olduğu inancı. Şimdiyse böyle bir inanç yok. Uzak bir umut bile yok. Yitirdim. Ayakkabılarımı bile.
Sayfa 132 - can öyküKitabı okudu
Haritadaki çeşitli renklerde lekelere bakarken leke değil o ülkeleri görüyorum sanki. Oralara gitmişim, oralarda yaşıyormuşum sanki. Göğsümde daralmaya benzer bir genişleme. Genişleme-daralma. AYNI anda. Enginlerin özlemi göğsüme sığamıyor ve dışarı çıkamadığı için içimi daraltıyor. Özgürlüğe doğru uçmanın sevinciyle kıyıda kalakalmanın hüznü bir arada. Benim gibiler hep kıyıda KALIRLARSA... Hep... Hiç gidemeyeceklerse uzaklara...
Sayfa 114 - can öyküKitabı okudu
Şişe içinde ırmağa atılmış bir mektup gibiyim. Hem ırmağın içindeyim, hem ona bir katkım yok. Hem diyeceğim bir şeyler var şişenin içinde kapanmış, hem ırmağın bunlardan haberi yok ve olmayacak. Hem ırmak beni bir yerden bir yere götürüyor, hem gittiğimiz yönü ben saptayamıyorum. Hem ırmak bana dokunmuyor, hem ben ırmağa dokunamıyorum. Birbirimize değmiyoruz.
Sayfa 71 - can öyküKitabı okudu
Hiç yaşamamışken daha az yaşamaya yargılıyorlar beni, ömrümü uzatmak için. Yaşamın izmaritini veriyorlar elime, sigara içmeyi yasakladıktan sonra...
Sayfa 65 - can öyküKitabı okudu
Gerçekleşmesini istediğim düşler çocuklukta kaldı. Taa o zaman öğrendim düş dediğinin gerçek olmayacağını.
Sayfa 42 - can öyküKitabı okudu
Irmağın sularına kapılmış bir şişe içinde okunmamış bir mektup olmak yetmiyor. Islanıp okunmayacak duruma gelmek, hatta paralanıp tümden yitmek pahasına da olsa çıkmalı o mektup şişesinden.
“Sonra yavaş yavaş, teker teker o sıcaklığın ayrıntıları. Beyaz üstüne pembe çiçeklerin, kuşların işlendiği bir çini soba -bir ara o kuşların da ötebileceğine inanmıştım- …”
Nereden geliyordu bu dayanıklılık? Doğuştan mıydı? Uzun yılların kazandırdığı bir iç güç müydü? Düpedüz bilinçsizlik miydi? Tüm umudunu yitirmişlerin en sonunda vardıkları bir yer miydi?
Sayfa 216Kitabı okudu
Her yaptığı, her dediği her zaman doğru değildi belki, ama her zaman yerindeydi.
Sayfa 154 - Can YayınlarıKitabı okudu
İş yaşamını ciddiye almadığını, dolayısıyla kimseye gereksiz kötülük yapmayacağını bilirlerdi.
Sayfa 150 - Can YayınlarıKitabı okudu