Atatürk'ün Akıllı Projeleri

Akl-ı Kemal 1.Cilt

Sinan Meydan

Quotes

See All
Atatürk bu milleti iki kere kurtarmıştır: İlk kurtuluş; akılla-silahla-imanla-cesaretle- kazandığı Kurtuluş Savaşı, ikinci kurtuluş ise; akılla-kalemle-bilgiyle-azimle kazandığı Uygarlık Savaşı’dır.
Kemalizm, Türk devrimidir. Tam bağımsızlıktır. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık ve Devrimciliktir. Akıl ve bilim ilkeleri doğrultusunda çağdaşlaşmaktır. Kendi tarihinden beslenmek, kendi diline sahip çıkmaktır. İnsan sevgisi, doğa dostluğu ve barış severliktir. Ulusal kültürle evrensel uygarlığa katkı sunabilmektir.
Reklam
:D
Prof. Dr. Yaşar Nuri Ôztürk, Atatürk'ün "Nutuk"a bu cüm­leyle başlamasının çok daha derin ve Kuran'da gizli dinsel bir anlamı olduğunu ileri sürmüştür. Kuran'da 19 rakamının bir tür "imza" olduğunu ifade eden Öztürk, benzer bir imzanın "Nutuk"ta da olduğunu belirtmiştir. Şu sözler Yaşar Nuri Öztürk'e aittir: "Nutkun ilk cümlesini bilir misiniz? Bir denizdir, bir devrimdir... Bazıları, 'Nutuk Atatürk'ün günlüğünden ibarettir,' der. Utan be bunu diyen .... (...) Nasıl bir heyetler halinde çalışma ile yazmış uzmanlar ile ... Yazmış, vermiş ... Sonra 500 sayfalık metin çıkmış. Okuyor. İlk cümle: '19 Mayıs 1919 günü Samsun'a çıktım!' Böyle bir giriş olur mu? Nutuk'ta da 19 ra­kamı bir imzadır. Tarih diyalektiği Atatürk'e 19 rakamını imza olarak vermiştir. Bunu görmezden gelenler Atatürk'ü dinin dışı­na çıkartmak istediler ..." Akl-ı Kemal'i anlamak hiç de kolay değil doğrusu...
Atatürk, 600 yıldır Türkleri “etrak-ı bi idrak” diye merkezden çevreye dışlayan, onları çiftçi-köylü ve asker yapan, devlet yönetimini tamamen Hıristiyan-Yahudi-dönme-devşirme-soylu unsurlara bırakan, Kürtleri kullanma karşılığında onların aşiretleşmelerine ve fedaileşmelerine izin veren zihniyete son verip Türkleri yüzyıllar sonra yeniden çevreden merkeze taşımıştır. Cumhuriyetle Türklere devlet kapıları yeniden açılmış, ülke yönetimi saltanat soylularının elinden alınarak halka verilmiştir Cumhuriyetle birlikte, yüzyıllar sonra ilk kez bu ülkede dönme-devşirme-saltanat soylusu olmayan sıradan halk kitleleri başbakan, cumhurbaşkanı ve bakan olabilmişlerdir. Yakın tarihimizde, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan gibi “halkın içinden gelmekle” övünen kişilerin ülke yönetiminde söz sahibi olmalarının tek nedeni Atatürk’ün ve Cumhuriyetin Osmanlı’nın dönme-devşirme-soylu saltanatına son vermiş olmasıdır. Ama Atatürk ve genç Cumhuriyet sayesinde bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olan bu kişiler, Atatürk Cumhuriyeti’ni “jakoben” (tepeden inmeci) ve “seçkinci” olarak adlandırmışlar, kendilerini Osmanlı sultanlarıyla özdeşleştirmişlerdir. Akıl tutulması bu olsa gerekir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ne 1923 yılı itibariyle Osman­ lı'dan kalan miras şudur: Nüfusun %80'i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40.000 köyün 37.000'inde ne okul var, ne yol var ne posta ne de dükkan. 40.000 köyde yaklaşık 1 1 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak %2'si okuryazar. 1922 istatistiklerine
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.