Aklımdaki Yılan

Hatice Meryem

Aklımdaki Yılan Sözleri ve Alıntıları

Aklımdaki Yılan sözleri ve alıntılarını, Aklımdaki Yılan kitap alıntılarını, Aklımdaki Yılan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Güldü. Onu güldürmeye bayılıyordum. Zaman tam o gülerken dursun istiyordum. İçindeki sevinci her şeyden çok önemsiyordum. Çocukken içim içime sığmazdı benim de.”
Sayfa 23 - İletişim Yayınları, “At Kürt Uçurtma Şenlik”
Bana göre çocukluk bir tür koma haliydi. Annelik de daimi refakatçilik. Uyanacağı günü ona masallar anlatarak, sabırla bekleyecektim. Ve sonra dünyanın ne menem bir yer olduğunu anlatacaktım ona.
Sayfa 15 - İletişim
Reklam
Ucube Gibi Bir Şey
Gençken temelini kolayca kazabileceği ve önünden geçenlerin dönüp dönüp bakmaktan kendilerini alamayacağı bir bina inşa edemeyişine öylesine yanıyordu ki! Kendisini doğuramadığına! Kendisini kat kat çıkamadığına!
Birlikte daha güçlüyüz çünkü!
Kadınlık koşusunda diğer kadınları rakibim olarak görmemem gerektiğini tembihle ve '' Onlar senin kader arkadaşın, nerede düşmüş bir kadın görürsen, koş, tutup elinden kaldır' de bana n'olur! "
Sayfa 67 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayat yolunda mutsuz olursam eğer, kovuğuna sığınacağım ağaçlardan bahset bana, kanadına asılacağım kuşlardan, rüzgarlardan..
Ömrünü çocuklarına, kocalarına, evlerine, mutfaklarına, kırılgan bardaklara, çelik tencerelere adayan ve kendini karnında unutan kadınlardan olduğunu düşünmekten nefret ediyordu. İstekleri, arzuları karınlarında bıcır bıcır yılanlar gibi dolanıyordu. Elinden gelse karnını bıçakla deşecek ve o pis kokulu cerahati boşaltacaktı. Elinden gelmiyordu.
Sayfa 85 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evliliğinde acıdan başka bir şey bulmayan bir kadın, kızına evliliği telkin etmemeliydi.
Sayfa 65 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Ömrünü çocuklarına, kocalarına, evlerine, mutfaklarına, kırılgan bardaklara, çelik tencerelere adayan ve kendini karnında unutan kadınlardan olduğunu düşünmekten nefret ediyordu. İstekleri, arzuları karınlarında bıcır bıcır yılanlar gibi dolanıyordu. Elinden gelse karnını bıçakla deşecek ve o pis kokulu cerahati boşaltacaktı. Elinden gelmiyordu.”
Sayfa 85 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kendi kendini doğur(ama)mak
Ömrünü çocuklarına, kocalarına, evlerine, mutfaklarına, kırılgan bardaklara, çelik tencerelere adayan ve kendini karnında unutan kadınlardan olduğunu düşünmekten nefret ediyordu.
Sayfa 84 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Çocukken içim içime sığmazdı benim de.Uçurtma peşinde koşardım boş arsalarda.Yürümezdim hiç;hep koşardım.Ayağım takılıp düşecek gibi olsam da durmaz, düşmeyi göze alırdım.Yeryüzü ayaklarımın altından sabun gibi kayardı.Yetişkin biri olduktan sonraysa bende herkes gibi neşemi kaybetmiştim. Birden üzüldüm neşemi kaybettiğime!Merak da ettim, uçurtma peşinde koşarken içime sığmayıp taşan o sevincin nereye kaybolup gittiğini.Unutmuş olabilir mıydım bir yerde? Mümkün müydü bu?Yani insan çanta ya da cüzdan unutur gibi unutur muydu sevincini?
Reklam
Ne de olsa seyircisi tek,bileti bedava, gösterimi ömür boyu sürecek vasat bir oyunun yegâne yıldızı olmaktı annelik
“ Ne de olsa seyircisi tek, bileti bedava, gösterimi ömür boyu sürecek vasat bir oyunun yegane yıldızı olmaktır annelik.”
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bana göre çocukluk bir tür koma haliydi. Annelik de daimi refakâtçilik. Uyanacağı günü, ona masallar anlatarak, sabırla bekleyecektim. Ve sonra dünyanın ne menem bir yer olduğunu anlatacaktım ona.
Sayfa 15 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
(...) onu görür görmez içimde kurumaya yüz tutmuş bir çıranın tutuştuğunu hissettim.
Sayfa 41 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ne de olsa seyircisi tek, biletleri bedava, gösterimi ömür boyu sürecek vasat bir oyunun yegane yıldızı olmaktı annelik.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.