“Ömrünü çocuklarına, kocalarına, evlerine, mutfaklarına, kırılgan bardaklara, çelik tencerelere adayan ve kendini karnında unutan kadınlardan olduğunu düşünmekten nefret ediyordu. İstekleri, arzuları karınlarında bıcır bıcır yılanlar gibi dolanıyordu. Elinden gelse karnını bıçakla deşecek ve o pis kokulu cerahati boşaltacaktı. Elinden gelmiyordu.”