1099 yılında Haçlıların Kudüs’ü işgali sırasında halkın ileri gelenleri toplanmış kara kara ne yapacaklarını düşünürken Kıpti adlı bir bilgin söz alıyor ve ertesi gün savaş meydanında ne olup olmayacağını bilemeyeceklerini, tarihteki birçok devlet gibi kendilerininkinin de elbet bir gün yıkılacağını ama geleneklerini,bilginliklerini ve görüşlerini ileriki kuşaklara aktarmayı başarabilirlerse devlet yıkılsa dahi ilerde kuşaklar boyunca aktarılan bilgiler sayesinde aynı şekilde bir devlet kurulabileceğini söylüyor.
Sonrasında başlıyor konuşmaya...Bir insanın hayatındaki değerlerle nasıl yaşamayı öğrenmesi gerektiğini,hayatını daha anlamlı kılmak için gerekli olan sevgiyi,asla esiri olmaması gereken kaygıyı,sadece pes edenlerin mağlup,diğer herkesin galip olduğunu,insanın kendini anlaması için gerekli olan en mühim şey olan yalnızlığı ve günlük yaşamda yüzleşmekte olduğumuz birçok konuyu çok güzel bir biçimde anlatıyor.
Şöyle bir durum da var ki okumaya başlamadan önce Paolo Coelho’nun Simyacı,Veronika Ölmek İstiyor veya Brida gibi kitaplarındaki büyüleyici etkileyiciliği bu kitapta bulamayacağınızı bilmeniz gerekiyor.
Bunun dışında çok kolay okunup bitirilebilecek bir kitap.
Şimdilik bu kadar,okuyacak olanlara iyi okumalar...
