Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konuşuyordu.
Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. Yanından geçerken selam verdik. Jandarma arkadaşım:
- Keyifler iyidir inşallah Bey, dedi.
- Çok şükür çavuş......
Kitabı lisedeyken yani bir genç kızın en çalkantılı zamanlarında okumustum. Üstelik 1966 yapımı Türkan Şoray ve İzzet Günay filmi olduğunu ögrenince de yurttan evci çıktığımda izlemistim. Sonrasında da belki 3 belki 4 kez izlemisimdir de. Bir Yeşilcam olmasa günümüzde yapılmıs...devamını oku