Perihan karşısında bu uysal davranışı muhabbetten mi, kayıtsızlıktan mı, incelikten mi, nezaket ve terbiyeden mi ileri geliyordu? Yoksa bu bir irade zaafi veyahut gayr-i samimilik miydi? Kendi şahsiyetini böyle yüzde yüz terk ediş. Bu kıvraklık, bu uysallık, bu kaypaklık nereden geliyordu? Beraber geçirdikleri bu gülünç hayata nasıl tahammül ediyordu?