Bir Karadeniz kasabası... Bir Salih... Bir balıkçı Temel Reis... Bir gudubet babaanne Dilber... Şakgadaşakk... Bir Yılan Şehzade... Kaçakçı maceracılar... Bir Martı... Bir mavi kamyon... Bir Che Guevara... Bir Doktor Yasef... Bir Osman baba, babalığı batasıca... Gidip de gelmez olan bir Halil... Denize uzanmış yatıyor Metin... Vah fıkaralar...
...
Baş kahramanımız Salih'imizin hayalleriyle karışık gerçekleri anlattığı, anlatırken de size en doğal cümlelerini sunduğu, hüzünlü bir hikaye... Her gördüğünü uzun uzun seyreyleyen, aklına işleyen, bu çocuk öncülüğünde, bir mavi kamyonet ve kanadı kırık martı etrafında dönüp duran bir sahil kasabası hayatı. Okurken güldüm, düşündüm, çok az sıkıldım, keyiflendim, şaşırdım ama en nihayetinde yine üzüldüm. Yaşar Kemal toplum hayatını, farklı tavırlara bürünmüş insanları, aile yapılarını, 'fıkaralığı', meseleleri yine kendine has kalemiyle; bu defa bir çocuğun gözlerinden anlatmış diyebiliriz. Özetle: Okunulası.