"Neyi merak ediyorsun?"
"Kaç yaşındasın?"
"On yedi."
"Peki ne zamandır on yedi yaşındasın?"
"Bir süredir."
"Peki."
"Gülme ama, gündüz nasıl dışarı çıkıyorsun?" Ama o güldü. "Efsane."
"Güneş seni yakmıyor mu?"
"Efsane."
"Tabutta uyumak?"
"Efsane." Bir an tereddüt etti, sonra garip bir sesle cevap verdi. "Ben uyuyamam."
"Hiç mi?"
"Hiç," dedi.
Üç şeyden emindim. Birincisi, Edward bir vampirdi. İkincisi, bir yanı benim kanıma susamıştı ve bu yanının ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. Üçüncüsüyse, koşulsuz ve geri dönülemez bir biçimde ona aşık olmuştum.