Gece ve Gündüz Nöbetleri kitaplarında, iki tarafın gözünden de olayları anlatılmıştı. Alacakaranlık Nöbetin de ise farklı bir durum ile karşı karşıya kalıyoruz. Gece ve Gündüz nöbetlerini ilgilendiren karmakarışık bir olay var. Gece ve Gündüz nöbetleri yürüteceği bir soruşturmaya bu iki nöbet arasında balans görevi yapan Engizisyonda dahil olunca beklentiler yükseliyor haliyle. Engizisyon iki taraf arasında ki uyuşmazlıkları, suçlamaları mahkemeler yoluyla karara bağlayan iki tarafında kurallarını kabul ettiği bir kurul. İlk iki kitapda olduğu gibi yazar bize iyi bir olay örgüsü veriyor. Bu hikayeyi de oldukça başarılı ve sürükleyici bir şekilde devam ettiriyor. Yaşananları başarılı bir şekilde işlerken sürekli hareketli ve aksiyon dozajı iyi ayarlanmış bir kitap sunuyor. Bu kitap da şu soru ile karşı karşıya kalıyoruz nöbetler neye, niçin ve neden hizmet ediyor. Çünkü bu anlamda karakterlerde ki gel gitleri, sıkışmışlığı hissettirmiş yazar. Beni fazlası ile memnun etti. Kaldı geriye serinin son kitabı olan Son Nöbet. Keyifli okumalar.