Alanna, fantastik bir gençlik romanı olmaktan ziyade, cinsiyetçiliğin başarıya ve hiçbir şeye engel olmadığı anlatıyor insana..
Alanna ve Thom ilgisiz bir babanın ikiz çocukları. Kendilerine sorulmadan hayatlarına bir yaşam sınırı çiziliyor: Erkekler sadece şövalyelik yapmak, kızlar ise büyücülük eğitimi almak zorunda.
Thom savaş sanatları ve şövalyelik ile zerre alakası olmayan bir erkek.
Alanna ise dünyayı keşfetmek, kötülerle savaşmak ve şehrine yardım eden askerlere hayranlık duyan bir kız..
Tehlikeli bir fikir ile hayatlarını gizemler arkasına saklıyorlar ve yer değiştirmeye karar veriyorlar.. Tabi bu iş sandıkları gibi kolay olmuyor hatta olaylar içinde pes edecek kıvama geliyorlar.
Ama Allanna kendini, insanlardan ziyade kendine kanıtlamak istiyor. Zorlanıyor vazgeçmiyor, dayak yiyor ama düştüğünde ayağa kalkabileceğini biliyor..
Bir kız olarak cinsiyetinin hiçbir engel taşımadığını, hatta bazı durumlarda diğer erkeklerden daha başarılı olduğu alanlar oluyor.
Kısacası bir erkek veya kız bir şey başarmak istedikleri zaman sebat göstererek ilerlerlerse sonuç olarak zafer onların olacaktır.
