Albaya Mektup Yazan Kimse Yok
Gabriel Garcia MarquezAlbaya Mektup Yazan Kimse Yok Yorumları ve İncelemeleri
Albaya Mektup Yazan Kimse Yok yorumları ve incelemelerini, Albaya Mektup Yazan Kimse Yok kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Albaya Mektup Yazan Kimse Yok puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.610 üzerinden
“Albaya Mektup Yazan Kimse Yok” kitaba adını veren elli beş sayfalık bir hikaye ve bence en etkileyici hikayesiydi bu kitabın. Bundan başka bu kitapta “Salı Uykusu, Günlerden Bir Gün, Bu Kasabada Hırsız Yok, Balthazar’ın Olağanüstü Öğle Sonrası, Montiel’in Dul Karısı, Cumartesinden Sonra Bir Gün, Yapma Güller, Koca Ana’nın Cenazesi” adlarında sekiz öykü daha var.
Gabriel Garcia Marquez deyince akla 
Yüzyıllık Yalnızlık adlı dev eseri gelir. Büyülü Gerçekçilik denen ve iliklerimize işleyecek kadar çarpıcı gerçekleri büyülü, efsanevi, olağanüstü bir şekilde sunan edebiyat akımının öncüsü olmuştur bu eserle. Öykülerinde de bu akımın etkilerini görmek mümkün. Fakat dahası kısa ve yoğun bir anlatımın içine, hatta bel kemiğine yerleştirdiği alaycı üslupla “Nüktedan Gerçekçilik” akımının da öncüsü sayılabilir. (Tabii ki ben uydurdum bu akımı.)
Gelelim Albay’ın beklediği mektuba. Bir savaş gazisi olan Albay, yirmi yıldır emekli olduğunu bildiren mektubu beklemektedir. Horoz dövüştürmeye giderken ölen oğlundan yadigar kalan horozu doyuracak kadar bile geliri yoktur. Eşinin de sabrı kalmamıştır artık ve başının etini yiyip durur. Çift arasındaki diyaloglar, onların karakterlerini yansıtmada çok etkilidir. Nüktelerle sürüp giden diyaloglar o kadar gerçektir ki kahramanlar ete kemiğe bürünüp karşınıza dikiliverirler.
Öykü bittiğinde dudağımın kenarında asılı kalmış bir gülüş vardı, yüreğimde ise buna hiç uymayan bir sızı…
Bir aralar Marquez’in tüm kitaplarını okumaya niyetlenmiş, nasıl okumam hangi sırayı izlemem gerektiğine dair araştırmalar yapmış hatta okuyacağım kitapları da listelemiştim. Tam okuma faaliyetine başlamış güç bela 
Kırmızı Pazartesi ve 
Yaprak Fırtınası kitaplarını da bitirmiştim
Beklemekten asla vazgeçmeyenler...
Uzun öyküleriyle tanıdığım Gabriel Garcia Marquez okuduğum üçüncü kitabı. Diğerleri gibi bu öyküsünü de beğendim.
Yıllarca orduya hizmet etmiş ve emekli olmuş bir albayım sabırla parasını hasta karısıyla almayı bekleyişini anlatıyor.
Albay oldukça sabırlı, çekingen karısı da onun aksine beklemeyi istemeyen daha doğrusu albayın bu kadar sabırla beklemesine öfkelenen bir kadın.
Albay, karısı ve oğullarından miras kalan horoz ile yaşayışları oldukça akıcı bir şekilde anlatılmış.
