Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Albaya Mektup Yok

Gabriel Garcia Marquez

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
69 syf.
8/10 puan verdi
ELİNİN KÖRÜ Bütün olmazlara cevaben. Gabriel’in Türkçe okunuşunun Cebrail olduğunu biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Şaşırtıcı! Latin Amerika’nın en iyi yazarlarından birisi olan Gabriel Garcia Marquez’in kısa ancak düşündürücü öyküsü. Bir kitabı okurken kendimizi genelde ana karakterin yerine koyar, öyle değerlendiririz. Ancak bu kez kendimi
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yok
yazardan uzun bir süre sonra okuduğum ikinci eser. En uzun öykülerinden biri olan bu eser; ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsünü okura sunuyor. Kısa bir novella olsa da, öykünün içeriği okuru düşündüren, güldüren, üzen ve heyecanlandıran bir anlatıma sahip
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
69 syf.
8/10 puan verdi
ALBAYA MEKTUP VAR
Sayın Albayım, On beş yıldır beklediğiniz mektubun bu olmadığını üzülerek söylemek istiyorum. Bu konuda sizi hayal kırıklığına uğrattığım için affınıza sığınıyorum. Siz beni tanımazsınız. Marquez adında birinin hakkınızda yazdığı romanı okuyana kadar ben de sizi tanımıyordum. Bilmem o kitabı okudunuz mu. Hikâyeniz beni derinden sarstı, size olan
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
69 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Kesinlikle gelen tek şey ölümdür albay."
15 yıl boyunca emeklilik maaşını ve asla gelmeyecek bir mektubu gelecek gibi beklemek, yaşama tutunma sebebidir albay için. Tüm hayatını bu beklemelere göre şekillendiren albayın tükenmeyen umudunu, karısıyla birlikte yaşadığı ekonomik sıkıntıları, yaşanan haksızlıkları, çaresizliği, dönemin sansür ve baskıcı ortamını gerçekçi bir şekilde gözler önüne seren; açlığı, yalnızlığı, umutsuzluk içinde umudu anlatan bir Marquez kitabı. Bütün bunların yanında hikayenin başkahramanı albay ve karısının sahip oldukları en değerli şey ise kasabanın en iyi dövüş horozudur ve onlardan başka herkese bir şeyler kazandıracağını düşünürler. Ama ondan da ölen oğulları için vazgeçemezler. *** “Okurken yer yer gülümseten bir tarafı olan, akıp giden sürükleyici anlatımıyla zevk alacağınız bir eser.” ^_^ Okuma listelerinizdeki yerini almalı!
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
GABRIEL GARCIA MARQUEZ & ALBAYA MEKTUP YOK
Selam arkadaşlar Kırmızı Pazartesi eseriyle başladığım bu yolculuğa "Albaya Mektup Yok" ile devam ediyorum. Marquez'den okuduğum 4. Eser. Okuyanlar bilir ki Marquez'in dilinde başka bir şey var ya çok seviyorsunuz ya hiç sevmiyorsunuz. Ben ısrarla sevmek istiyorum nedense, yazara sempatim var sanırım gazeteci olduğu için
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Albaya Mektup Yok
Marquez kitaplarından okumadığım pek azı kalmıştır. . Gerçeği en net haliyle yazan, abartmayan, dejenere etmeyen akıllı bir yazardır. Kitapları bana hep bunu hissettirir. Yine bir kitabı ile bu düşüncem perçinlendi. Bu kitabında da yokluğun en gerçek hali, umudun sınırları zorlayan durumu, sansürü, sıkı yönetimi ve insan ilişkileri ile bilindik dünya hallerini sade, gerçekçi bir dille anlatmış. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan benzer durumlardan bir kesit sanki bu uzun öykü... Karakterler naif çizgide... Albay ve eşinin hastalıkları, doğal tabiat döngüsü içinde biraz dramatik ama psikolojik ağırlığı okura yüklenmeden yazılmış. "Yokluğun dini de yok imanı da " der eskiler, aynı öyle, bu çaresizliği albayın bütün gücü ile tutunduğu, maaş haberi getiren mektup umudu ve oğlunun emaneti sayılan horozun dövüş kazanma hayalleri ile var oluyor. Doktor'un iletişim dili ve aklı beni gülümsetti. Hastalıklar ve sosyal hayat düzeni yanında varoluşun gerekleri mesleği ile güzel bağdaştırılmıştı. Okurken bir ara Yüzyıllık Yalnızlık, kitabındaki albaya da gitmedi değil aklım.... Sanki o albayın hayatından bir kesit mi öykü? diye düşünmeden edemedim. Bazen bazı yazarlar için " ne yazsa okurum" derim. İşte o yazarlardan biri de Gabriel Garcia Marquez.... Kitabın üstünde 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü aldığı notu var. Okumak isteyenlere yazarın bu kitabı sadece anlamaya yetmez, her kitabı okunur, okumalısınız, demek isterim. Keyifli okumalar...
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Farklı kültürler tanımak bir kitapla her zaman mümkün. Marquez ülkesindeki bir günü kitaplarında hep yaşatıyor. Üzerine düşündükçe dram sayılabilecek öykülerinde gerçeklik her zaman ağır basıyor. Okuması basit derinliği çok katmanlı. 15 yıllık bir bekleyiş, hükümetlerin güvenilmezliği, sıkıyönetim kıskacında açlık ve yoksulluk. Devrim hareketlerinde her zaman bir geri dönenin, karnını şişirenin olduğu satır aralarında saklı.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Büyülü gerçekçiliğin usta ismi Marquez’e 1982 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık en sevdiğim eserlerden biri. Yazarın uzun öyküsü Albaya Mektup Yok’u okurken Yüzyıllık Yalnızlık’tan izler gördüm ve bu sebeple ayrı keyif aldım. Kitapta, (Yüzyıllık Yalnızlık’taki meşhur komutan) Aureliano Buendia ile beraber
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kitap, ülkesi için yıllarca Buendo'nun yanında savaşan bir albayın, devletten beklediği tek şey olan bağlanacak emekli aylığını on beş yıl boyunca bıkmadan, yorulmadan, açlık ve sefalet içinde beklemesini konu alıyor. Bir günde bitirilebilecek bir kitap tavsiye ederim.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
69 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Yazarın tavsiye üzerine okuduğum ilk kitabı. Kitapta 15 yıl boyunca bir türlü gelmek bilmeyen bir mektubu sabırla bekleyen bir albay ve eşinin hayatına konuk oluyoruz. Mektupta yer alacak şey ise eşiyle kendisinin tabii bir de horozun açlığını ve yalnızlığını dindirecek olan emekli maaşı. Bu bekleme süresiyle alakalı albayın eşinin kurduğu bir cümle var ki katılmamak elde değil. “Bir mektubu 15 yıl boyunca bekleyebilmek için insanda bir öküzün sabrı olmalı, sende olduğu gibi” Evet, albay oldukça sabırlı ve daha da önemlisi inançlı. 15 yıl geçmesine rağmen inancını kaybetmeden her cuma günü postacının geldiği yere gidiyor ve her seferinde “bu defa geldi” anlayışıyla yapıyor bunu. Bu noktada karakterin yaşadığı hayata da bakmak lazım. Sefalet ve yalnızlık içinde eşiyle beraber yaşıyor. Çocukları bir yıl önce ölmüş ve ondan bir horoz kalmış. (Okumaya başlamadan önce kitabın kapağında horoz ne mana demiştim.) Bu horoz dışında da elle tutulur hiçbir şeyleri yok. Karınlarını doyurmak için sırayla evdeki eşyaları satıyorlar ve bu şekilde geçinmeye çalışıyorlar. Böyle bir hayat yaşarken içinde para olan bir mektubu beklemek aslında acziyet ve muhtaç olmayla alakalı bence. O gelmesi gereken parayı alabilmek için beklemekten başka çaresi yok ve o gelmesi gereken paradan başka geliri de yok. Bu yüzden albayımız elbette inanacak ve sabırla bekleyecek. Gelmeyeceğine inansa ve tek dayanağı ortadan kalksa nasıl yaşar? Beklemek yıpratır oysa ki... |Keyifli okumalar...
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
ki beklemek..:
“Önemi yok. Büyük şeyler için bekleyen, küçük şeyler için de bekleyebilir.”
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yok
-
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Siyaset konuşmak yasak, gazeteler sansürlü, belli saatten sonra sokağa çıkılamaz, hangi filmin serbest olduğuna kilisede çalan Çan sayısı karar verir… Dahası basitçe bir cenaze törenine dahi rejim müdahale edebilir… Kulağa fecaat gibi gelse de hikayemiz tam olarak böyle bir atmosferde bize merhaba diyor. ‘ ki beklemek, en korkunç hâlidir yaşamanın…’ repliği zihnimde canlanıyor Leyla ile Mecnun dizisinden. Beklemek pek kolay bir şeymişçesine Albay on beş sene beklemiş bir mektubun ardını. Önündeki senenin ocağını beklemiş mesela oğullarının tek yadigarı olan horoz dövüş kazansın da ceplerine az da olsa para girsin diye. Hiç mi acımadın canına diye soruyorum, ‘elinin körü’ diyor bana… İç savaşta önemli görevler aldıktan sonra emekliliği vaadedilen albay, her cuma gelecek gemilerden onun emekli maaşını müjdeleyecek olan mektubu bekler. Hasta eşi ve masanın ayağına bağladığı horoz ile beraber… Evde satmadık eşya bırakmazlar neredeyse geçim mücadelesi için. Ben bu cumhuriyet için belimi kırdım dese de albay, kimse onun onurlu mücadelesi için taltif teveccüh gösterecek değildir ki albay da zaten kapı kapı dolaşıp insanlardan lütuf beklemek istememektedir. Kendisi fakirliğin pençesinde boğaz boğaza iken başkaları cebini çoktan doldurmuş olsa bile. Eh be albay ne demeli sana diyorum… Cevabı ‘Elinin Körü’ oluyor. Bu cuma da albaya mektup yok anlaşılan ama belki umut gelecek haftadadır, kim bilir!?
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
69 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Gabriel Garcia Marquez'den kısacık,bir çırpıda okunacak harika bir öykü.kitap ta yıllardır gelmeyen ve bütün ümidini o habere bağlamış olan bir albay ve eşinin,çektikleri yoksulluk anlatılıyor.Albay'ın bu kadar yoksullukta bile onurunu korumak için verdiği mücadele ve bunun yanında, bir süre önce öldürülen oğlundan kendisine yadigar kalan bir horozu kaybetmemek için ve onu beslemek için verdiği uğraşından bir bölüm anlatılıyor.hikaye yazarın uslubuna alışık olmayanlar için biraz sıkıcı olabilir.ama yazarı okumaya alışık olanlar için ,beğenerek okuyacakları,güzel anlatılmış,harika bir kısa öykü özelliği taşımaktadır.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Bir oğula karşılık bir umut!
Marquez’in Nobel ödülü almasına zemin sağlayan ve kendisinin de “Kırmızı Pazartesi” eserinden sonra en başarılı bulduğu eseri. Marquez, bir horoz dövüşü sırasında kısa yoldan ve yasa dışı biçimde zengin olmaya çalışan oğulun hayatını kaybetmesi ile dramatik bir giriş yaptığı öyküsünün arka planına hazırlıyor okuru. Albay, hayatı boyunca ülkesine
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Verilen emeklerin karşılığını görememek, gelmeyeceğini bile bile umut içinde beklemek... Ölüm, yalnızlık, çaresizlik ve en çok da umut... Gerçekliğin yüzümüze alaylı bir şekilde serilmesi... Bir albayın trajikomik hikayesi aslında benim hikayem veya sizin de hikayeniz olabilir. Hikayenin son kısmı yüzünüzde kırık bir tebessüm oluşturabilir. Keyifli okumalar.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.