DİPÇE:
İngiltere'de yaşayan 51 yaşındaki bir yazar ile 34 yaşındaki bir kadın küçük bir odada buluşur ve eşlerini aldatırlar. Bir roman yazmayı düşünen kahramanımız, sevgilisi ile konuştuklarını not eder ve kurgusal romanını yazmaya başlar.
Bu konuşmalarda, her ikisinin de özel hayatına dahil edilerek onlar hakkında bilgi sahibi oluruz.
"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir."
Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz?
"""...Hayali dünyayı gerçek hayatla aynı anda yaşayamazsın. Muhtemelen senin, benimle bir hayal dünyan, onunla da gerçek yaşamın vardı..."'''"
Kitabın merkezinde Londra'da yaşayan evli, orta yaşlı bir Amerikalı ve metresi olan evli İngiliz kadın, sevişmeden önce ve sonra konuşurken kendilerini en ince
“Ama o bizim hayatımızdı, yani olabilirdi, diye düşündüm. Bizim hayatımızdı ayrıca.”
“Anladım. Anladım. Öylesine garip bir hikaye ki.”
“Biliyorum. Kimse buna inanmaz.”
Amerikalı yazar #PhilipRoth ‘un #Aldatma kitabını kapanıştaki bu diyalog ile yorumlamaya başlamak istedim. Kitabın merkezinde Londra'da yaşayan evli, orta yaşlı Amerikalı bir
Aldatma kavramının ne olduğu üzerine nefis bir anlatım gücü ile yazılmış muazzam bir kitap. Elbette kitabı okumak için zaman ayırmak istemeyenler filmini de izleyebilir.
İnsanlar neden aldatır? Bu sorunun cevabını arayan Amerikalı orta yaşlı bir yazar ile ondan daha genç ve pek de mutlu bir evlilik yürütemeyen eğitimli bir kadının bir otel odasında geçen hikayesinde arıyoruz.
Sevişmeden önce ve seviştikten sonra uzun uzun sohbet eden ikili bizi de bu konu üzerinde düşünmeye sevk ediyor.
