Cem tapınır gibi sevişiyor, sevişirken seviştiği kadının bütün bedenine, her parçasına, ayrı ayrı ve uzun uzun tapındığını hissettiriyordu. Cem, Aydan'ın bedenine öylesine bir istekle dokunmuş, her yerine öylesine bir hayranlıkla dudaklarını değdirmişti ki, Aydan belki de hayatında ilk kez kendisini böylesine güzel bulmuş, Cem sayesinde kendi bedenini sevmiş, kadınların gizli gizli beğenmeyip en mahrem anlarda bile ezberlenmiş hareketlerle saklamaya çalıştıkları kendilerince çirkin yanlarını, hiç sakınmadan, saklamadan Cem'e sunmuş, onun yanındayken çirkin bulduğu hiçbir yanı olmamıştı.
Onunla konuşurken kendi zekâsına hayran olduğu gibi sevişirken de kendi bedenine hayran oluyordu.
“Belki de onun en şaşırtıcı yani, içinde birbiriyle çatışan duygular olduğunu hissetmesine, bu çabalamayı yaşamasına rağmen hiçbir zaman doğasıyla alışkınlıkları arasında bir çelişki olduğu bilinçli bir şekilde fark edememesiydi.”
Çelişkilere alışkın yapısı bu çelişkiyi de istediği biçime sokup özümsemişti ama, bir ara, aslında kendisinden bile bazı şeyleri saklamış olabileceği kuşkusu aklına takılmıştı.