Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları

Muzaffer Taşyürek

Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları Posts

You can find Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları books, Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları quotes and quotes, Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları authors, Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları reviews and reviews on 1000Kitap.
Anadolu için için kaynarken Osman Gazi, Orhan Gazi ve Murad Gazi'nin etrafındaki dervişân, âhiyân ve gâziyan "İlâ-yi kelimetullah" bayrağını daha ilerilere götürmenin gayreti içerisindeydiler. Şeyh Edebâli Osmanlı'nın ilk müftüsü, Dursun Fakih ilk kadısı, Davud-i Kayserî ilk müderrisi olarak devletin temellerini hak ve adalet üzerine şekillendiriyorlar; kılıçla kalem, ulemayla umera, alperenlerle alptekinler, omuz omuza bir yarış ve gayret içinde çalışıyorlardı.
Osman Gazi'nin Oğlu Orhan Gazi'ye Vasiyeti
"Allah'ın buyruğundan gayrısını hiç bilmeyesin. Bilmediğini din ulemâsından sorup anlayasın. İyice bilmeyince bir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri hoş tutasın ve askerine imanı, ihsanı eksik etmeyesin ki ihsan, insanın kılavuzudur. Zalim olma; memleketi adaletle şenlendir ve cihadı terketmeyerek beni şâd et. Ulemâya riayet eyle kidin işleri nizam bulsun. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona rağbet, ikbâl ve hilm göster. Askerine ve malina gurur getirip din ehlinden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allah yolu ve maksadımız Allah'ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese ihsanda bulun. Memleket işlerini noksansız gör"
Reklam
Osmanlı'nın, akıllara durgunluk verecek kadar kısa bir zamanda, kendisinden kat kat büyük siyasî yapılanmaları geride bırakarak on beşten fazla beylik arasından sivrilip çıkması ve Anadolu mirasının vârisi olma sırrı, gazâ hareketi ve gazilerin himmet ve gayretinde yatmaktaydı.
Moğol istilasıyla Anadolu'nun bir harabe haline döndüğü yıllarda, atayurdu Mâverâünnehir ve Türkistan'dan kopup gelen Türkmenler, âlimler, gaziler ve dervişler, Anadolu'daki siyasî çözülme, parçalanma ve çatışma ortamından kurtulmak için "uç"lara yöneliyorlardı. "Uç"larda yani Bizans'la sınır topraklarda, küffara karşı "cihad" ve "gazâ" imkânına kavuşuyorlar; din kardeşlerinin iç sürtüşmeler yüzünden birbirleriyle savaşmalarının vebalinden kurtulmuş oluyorlardı.
Osmanlı 13. yüzyılın sonlarında tarih sahnesine çıkarken Anadolu'da iki yüzyıllık bir geleneğin mirasını devralıyordu. Bu gelenek "gazilik" ve "gazâ" geleneği idi.
2. Bayezid'in lakabı "veli padişah" idi. Onun oğlu Yavuz, hâdimü'l-Haremeyn sıfatını alarak kendilerinin Mekke ve Medine'nin hizmetçileri olduklarını ilan edecekti. Ve gerçekten de Osmanlı, İslâm'ın izzetli sancağını 600 sene burçlarda dalgalandıracaktı.
Reklam
Osmanlı, Hz. Peygamber'in övdüğü kumandan ve asker olma şerefini Fâtih Sultan Mehmed Han zamanında kazanmıştı. "İ'lâ-yi kelimetullah ruhu" yine genç Fâtih döneminde hızla yükselmeye başlamıştı.
Muhammediyye ve Envârü'l-Âşıkîn gibi muhalled eserler, Sultan 2. Murad döneminde yazılmıştı.
Orhan Bey'in unvanı, "Seyfüddin" ve "Şücâüddin" idi. Döneminde Davud-i Kayserî ve Seyyid Ahmed er-Rifâî gibi ünlü isimler yaşamıştı. Süleyman Çelebi, Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] için söylenen en güzel en duygulu mısralarla dolu Mevlid'ini 1. Murad döneminde kaleme aldı.
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin unvanları, "Fahrüddin" ve Muinüddin" yani dinin övüncü ve İslâm'ın yardımcısı idi. O, ölürken oğluna, ilim adamlarına saygıyı ve onlarla istişareyi vasiyet etmişti. Ulema; İslâm'ı toplum hayatında etkin kılmayı görev edinen insanlardı.
59 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.