Alevi-Bektaşi İnancının Esasları

Kolektif
Eline,Beline,Diline Sahip Olmak;
Eline sahip olmak: Elinle koymadığını alma (hırsızlık yapma), elini kendinden güçsüze kaldırma, ellerin iyiliğe hizmet etsin, el al el ver, el emeği, alın teri, el ele el hakka, gibi anlamları içerir. Her fenalık insanoğlunun elinden geldiğine göre, el’e sahip olmak koşulunun ne kadar önemli olduğu anlaşılır. * Diline sahip olmak: Görüp duyup bilmediğini (yalan) söyleme, bildiğini ehlinden esirgeme, tatlı dilli muhabbetli ol gibi birçok anlamları içerir. Dil de el kadar önemlidir. İnsan diliyle başkalarının gönlünü kırabilmekte ve yalan söyleyebilmektedir. Dile sahip olmak da bu açıdan çok önemlidir. * Beline sahip olmak: Egoist bencil duygulara hakim olmayı, her türlü ilişkinin gönül rızası ve sevgiye dayansını, her önüne gelene eğilme dik durma gibi anlamlar içerir. Bel’e sahip olmak insanın hayvani duygularının önüne geçerek alıkoyar
Sayfa 15 - DABF Kendi YayınıKitabı okudu
Reklam
Hz.Hüseyin...
”Zalimin zulmüne karşı çıkmamak, mazluma yapılacak en büyük, kötülüktür. Ben zalimlerle birlikte varlık içinde yaşamayı alçaklık sayarım. Zalime karşı gelerek bulacağım ölümü ise yücelik sayarım”. “Ben öldükten sonra başımı dik gömün, asırlar sonrada bir dik başa rastladığınızda beni hatırlayın” Hz Hüseyin
Sayfa 34 - DABF Kendi YayınıKitabı okudu
Dua..
Pir ikrar sırasında talibe şu veya benzeri öğütleri verir: “Yolunu bir bil. Rehberini peder bil. Mürşidini, pirin varisi bil. Yalan söyleme. Haram yeme, gıybet etme, arkadan dedi-kodu yapma. Şehvetperest olma. Eline diline beline sahip ol. Kin ve kibir tutma. Kimseye haset, garaz, inat etme. Gördüğünü ört görmediğini söyleme. Elinle koymadığını alma. Elinin ermediği yere el uzatma. Sözünün geçmediği yere söz söyleme. İbretle bak, hilm (yumuşaklık) ile söyle. Küçüğüne izzet, büyüğüne hürmet ve hizmet eyle. Oniki İmamı, Ondört Masum’u bir nur bil. Hakkı her yerde ve kendi özünde hazır bil. Erenlerin sırlarına eriş. Muhammed Mustafa’yı, rehber Ali-el-Murteza’yı gerçek mürşid bil. Özünü bu yolda böylece tut. Evveli Hu, ahiri Hu...”
Sayfa 14 - DABF Kendi YayınıKitabı okudu
Her nereye dönülse Tanrı oradadır. Alevi inancında Tanrı’ya ibadetin belli bir biçimi, şekli, zamanı, mekanı yoktur. Her yerde her zaman Tanrı anılır, ondan yardım istenir. Yüce Tanrı’nın gerçek evi, ibadethaneler değil, insanın kişinin gönlüdür. Bu nedenle insanın diğer insanlarla olan dostluğu, ziyaret ve muhabbet etmesi, Kabe’yi ziyaret etmek karşılığı (Gönül Kabe’si) olarak nitelendirilmektedir
Reklam
Ölüm Ölür Biz Ölmeyiz...
Bütün evren semah döner Aşkından güneşler yanar Aslına ermektir hüner Beş vakitle avunmayız Canan bizim canımızdır Teni bizim tenimizdir Sevgi bizim dinimizdir Başka dine inanmayız Hüdayi'yem hüdamız var Dost elinden bademiz var Muhabbetten gıdamız var Ölüm ölür biz ölmeyiz
Sayfa 60 - DABF Kendi YayınıKitabı okudu
Hallac’a göre, Hak’a ulaşmak için Hacca gitmek gereksizdir, şöyle ki “Gerçek Kabe taş bir yapı olmayıp, insanın kalbidir.”
Hacı Bektaş-i Veli
"İbadetinizi dizinizle değil özünüzle, ve ana-dilde yapın. Kadınları okutun. İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Okunacak en büyük kitap insandır"
Sayfa 38 - DABF Kendi YayınıKitabı okudu
Resim