Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı

Erdoğan Çınar

Newest Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı Quotes

You can find Newest Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı quotes, newest Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Turna kuşu simgesi, Aleviler’in Hermes’e karşı beslediği saygının ve binlerce yıldan bu yana, ona karşı sadakat ile sürdür­dükleri bağlılığın ifadesi olarak her zaman Alevi ibadetinin ve Ale­vi günlük yaşamının içinde olmuştur. Alevi ibadetinin esası ve bü­tünü olarak niteleyebileceğimiz Alevi Ayin-i Cem’ini görsel bir şö­lene döndüren, evrendeki en büyükten en küçüğe tüm nesnelerin sonsuz döngüsünü stilize eden Alevi semahların en çok bilineni Hermes’in ismi ile anılır. Turnalar semahı, adını ondan almıştır.
Sayfa 193 - KalkedonKitabı okudu
Bugünün Alevileri var olmak, varlıklarını sürdürebilmek uğ­runa toplumsal hafızalarından vazgeçmiş görünseler de, ya da bel­leklerinin bir bölümünü hakikaten yitirmiş olsalar da gerçek o ki; bu toprakların en eski yerleşik halkı Luviler, Truva’yı Yunan yağ­masına karşı savunan kadın ve erkek savaşçılar, Truvalılar’a yar­dıma koşan Karyalılar, Likyalılar, Pisidyalılar, Anadolu dergâh- devletlerinin yeminli vatandaşları, Çankırı Konsili’nin lanetlediği, örgütlü kadınlar, aynı örgütlenmenin ardılları, aynı sevdanın tut­kunları, Karacahöyük’teki kadın dervişler, Malya Ovası’nın mağ­lupları, Alevi nizamının son büyük kurucusu Abdal Musa ve daha niceleri unutulmaya yüz tutmuş görkemli bir tarihin, kaybolmadan günümüze ulaşabilmiş parçalarıdırlar.
Sayfa 181 - KalkedonKitabı okudu
Reklam
Anadolu’da Luviler’in Kadın Ana’sı, Fatma Ana kisvesi al­tında doğurganlığın, çoğalmanın, uğurun, bolluğun ve bereketin sembolü olarak Anadolu’da hâlâ yaşıyor. ‘Kadın Ana-Işık İnsanı' birlikteliği Anadolu’da eski çağın gerisinden başladı. Dün ve bugün tüm zamanlarda, bu topraklarda yaşanmış ve yaşanmakta olan tüm uygarlıkların içinde bir biçimde var oldu.
Sayfa 178 - KalkedonKitabı okudu
Osmanlı Beyliği 1299 yılında Kuzey Batı Anadolu’da Bizans sınırında, Bilecik’te kuruldu. Beyliğin kurucusu Osman Bey küçük bir aşiret lideri iken Alevilerin saygın mürşitlerinden Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun ile evlenerek Alevilere damat oldu ve Kuzey Batı Anadolu’daki Alevi topluluklarının büyük sempatisini kazandı.
Sayfa 165 - KalkedonKitabı okudu
En sevdiği müridinin attığı taş ile Hakk’a yürüyen Mananalisli Pir Silvanus, Alevilerin ünlü mürşidi ve Alevi sözlü geleneği­nin kurucusu ve büyük ustası Pir Sultan Abdal’dır. Onun onurlu ve mahzun hikâyesi, bir unutulmaz efsane oldu, bin üç yüzyıldır Ana­dolu’nun her köşesinde anlatılır.
Sayfa 142 - KalkedonKitabı okudu
Işıkların zulümden kaçış stratejisinin iki temeli vardı; 1. İnkâr: Bizans işgalindeki Anadolu’da Hıristiyan olma­yanlara yaşam hakkı verilmiyordu. Bu sebeple onlar takiye yaptılar, Hıristiyanmış gibi göründüler. Daha da ileri giderek dışarıya karşı asıl Hıristiyanların kendileri olduklarını iddia et­tiler. Kendi doğrularını ancak kendilerinin duyabileceği kısık seslerle dile getirdiler. 2. Sözlü Gelenek: Kutsal el yazmalarını yanlarında bu­lunduranlar, taşıyanlar sorgusuz sualsiz katlediliyorlardı ve inançlarını yazılı olmaktan çıkarıp söze dayandırmaları tek ça­reydi. Öyle de yaptılar. Bin yıl sonra aynı coğrafyada yaşayan Aleviler de aynı aldatmacayı küçük bir de­ğişiklikle sürdürdüler. İslam ikliminde Aleviler, doğal olarak Hz İsa’nın adının arka­sına değil Hz. Ali isminin gerisine sığındılar.
Sayfa 135 - KalkedonKitabı okudu
Reklam
251 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.