Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı

Erdoğan Çınar

Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı Quotes

You can find Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı quotes, Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Akdeniz’i seyredelim yalıdan Tanrıdağ* kürbünden Gelibolu’dan Otman Baba üstü Kızıl Deli’den Salın bizi erenlere gidelim. Mahremoğlu
Sayfa 169Kitabı okudu
Aleviler bugün de eski çağda Luvilerin yaşadıkları coğrafyalarda yaşamaya devam ediyorlar.
Reklam
Abdal Musa’nın öğrettiği Işık İnancı (devamı)
- İnsanın canı sonsuz kudrettir, asla kaybolmaz. İnsanın teni ölür, canı (ruhu) ölmez. Aslolan candır. Can, kaynağını başlangıcı ve sonu olmayan ilahi kudretten aldığı ve onun bir parçası olduğu için doğal olarak ölümsüzdür. Yoktan var ol­mamıştır bu nedenle yok da olmaz. Can geldiği kudret kayna­ğına geri dönünceye kadar kesintisiz bir devinim içinde bin bir değişik formda kendisine yeni yaşam alanları bulur ve yeni­den doğuş döngüsü içinde, sürekli bir bedenden diğer bir be­dene transfer olur. -Bu biçimden biçime geçişlerin nihayetinde, ‘her şey as­lına rücu edecektir’ ilahi yasası işleyecek ve evrende bulunan tüm varlıklar ve yaşam biçimleri gibi insan da geldiği asıl kaynağa dönerek kendisini sonlandıracaktır. - Evrende bulunan her şey parçalara ayrılmış tek bir bü­tündür. Yaratan, bu bütünün tamamı, yaratılanlar da bu bütü­nün parçalarıdırlar. Yaratan, yaratılmış olan varlıkların uyum içinde birliğidir. O ulu nurdan (ışık) koparak alemlere yayıl­mış, evreni oluşturmuş her nesne o yüce varlıktan bir parça­dır ve ondan ayrı değildir. - İlahi kudretin içinde büyük ve küçük yoktur. Yaratan, yaratılmış olanın içinde zaten vardır. İnsan da tüm diğer yaşam biçimleri gibi kozmosun için­ de kozmosun tüm niteliklerini içinde barındıran bir mikrokozmostur. En büyük, en küçükte gizlidir.
Sayfa 42 - KalkedonKitabı okudu
‘İlahi kelam' ya da başka bir deyişle ‘Hakk’ın nidası' bağlama eş­liğinde çalınıp söylenen kafiyeli, duraklı sözler ve hoş ezgilerle hal­kın arasında kulaktan kulağa dolaşmaya başladı. Daha sonraki bin yıllarda kurumlaşacak olan bu sözlü geleneği başlatan Silvanus, Alevi erkânı içinde ozanlık geleneğinin en büyük ustası ve tüm ozanların piri sayıldı.
Sayfa 141Kitabı okudu
Vanesa, Luvi kökenli bir kelime olup, ‘Ana Kraliçe' anlamına gelmektedir. Lu­vi adı taşıyan ve kökleri kuşkusuz Luviler’e kadar uzanan ve ismin­den ‘Kadın Ana'lar tarafından yönetilen bir ‘dergâh-devlet' oldu­ğunu tahmin edebildiğimiz Vanesa-Morimene, bugün Aleviliğin en büyük mabedi sayılan Karacahöyük’teki Hacı Bektaş Veli Dergâ­hı’nın ta kendisidir.
Şeyh Bedrettin İznik’ten ayrılıp Rumeli’ne ayak bastığı sıra­da Şeyhin sadık müritleri Börklüce Mustafa Aydın-Karaburun’da, Torlak Kemal de Manisa’da, ‘Musa-Isa-Muhammet şeriatı'nın da­yattığı kulluk ve kölelik düzenine karşı sosyal bir hareket başlattı­lar. Her iki hareket de Osmanlı güçleri tarafından ardı ardına kanlı bir sonla bastırıldılar (1419).
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
251 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.