Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı

Erdoğan Çınar

Quotes

See All
Kuruluşundan o güne kadar Osmanlı Devleti varlığını Alevi zümrelerinden gördüğü himayeye borçluydu. Osmanlı, Alevilerin geniş desteği ve rehberliği ile küçük bir beylik iken kısa sürede ge­nişleyerek büyük bir devlete dönüşmüştü. Çelebi Mehmet, Alevi zümrelerini karşısına almaktan çekindi, politik bir manevra ile Şeyh Bedrettin’in katlini hazırlayan fetvayı Amasya’da bulunan Danişmend Ocağı’na bağlı Mevlane Haydar adında bir Alevi soylusuna onaylattı. “bir ulu Danişmend kişi, kınalı sakalını ilhamı ilahiye eğip, ‘Malı haramdır amma bunun kanı helaldir’ deyip halletti işi” Her ağacın kurdu kendi özünden olur. Şeyh Bedrettin 1420 yılında bir ihanet fetvası ile Serez çarşısında asılarak idam edildi.
Sayfa 213Kitabı okudu
Eski Çağın Luvileri ile günümüz Alevileri arasında -ilerleyen bölümlerde ele alınacak olan- şimdiye kadar fark edilmemiş ya da kasıtlı olarak gözlerden uzak tutulmuş kuvvetli tarihi bağlar gün yü­züne çıktıkça; ‘Alevi' sözcüğünün, küçük bir ses değişikliği ile Türkçe’ye uyarlanmış ‘Aluvi' kelimesinin ardılı olduğu bir ihtimal olmaktan uzaklaşarak kesinlik kazanır. Görünen odur ki; ‘Aluvi’ sözcüğü dört bin yıllık uzun ve oldukça sancılı bir yolculuktan son­ra dilden dile geçerek ve çoğu zaman da köşe bucak saklanarak ken­disini bugünkü Türkçe’ye taşırken pek değişmeden, hemen hemen aynı kalmayı başarmıştır.
Reklam
Turnalar semahı
Alevi ibadetinin esası ve bütünü olarak niteleyebileceğimiz Alevi Ayin-i Cem’ini görsel bir şölene döndüren, evrendeki en büyükten en küçüğe tüm nesnelerin sonsuz döngüsünü stilize eden Alevi semahlarının en çok bilineni Hermes’in ismi ile anılır. Turnalar semahı, adını ondan almıştır.
Aleviler Selçuklular ile ezeli düşmanları Bizans’a karşı güç birliği etmede hiç tereddüt göstermediler. 1071 Malazgirt Savaşı’nda Selçuklu Sultanı Alparslan, Anadolu’nun yerli halkı ile ittifak ederek Bizans karşısında büyük bir zafer kazandı.
Hıristiyan Kilisesi ‘Ma’ya vefa ile bağlı Anadolu halkının di­rencini kırmak için Meryem’i ‘Ma’nın nitelikleri ile donattı. Saf, te­miz ve lekesiz ‘Ma’, erken Hıristiyanlar elinde saf, temiz, lekesiz Mary’ye dönüştü. Hıristiyanlar ‘Ma’ya has saf, temiz, lekesiz sıfatlarından yola çıkarak ‘Bakire Mary’yi dizayn ettiler. Saf, temiz, lekesiz: Bakire Ma: Mary
Sayfa 111Kitabı okudu
On dördüncü yüzyıldan başlayarak, Hıristiyanlığı yaymak için harekete geçen Hıristiyan misyonerleri binlerce yıldan o güne kadar ‘Ma/Kadın Ana’ inancının hâkim olduğu Anadolu’da büyük bir tepki ile karşılaştılar. Yerli halktan gelen, beklenenin çok üze­rindeki direnç üzerine, Hıristiyan kilisesi ‘Ma’ geleneğini içselleş­tirmek zorunda kaldı. Hıristiyan inancındaki abartılı ‘Meryem Ana' figürü böylece ortaya çıktı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Eski Çağ’ın en büyük bilim yuvasını son nefesini verinceye kadar terk etmeyen, bağnazlığın imparatorluğuna ödün vermeden tek başına direnebilecek kadar cesur olan ve bu nedenle, Bizanslı Hıristiyanlar tarafından ağır işkenceler altında katledilen, Hermes geleneğinin son büyük bilgesi, Hermes bilgeliğinin ve gizemli ka­dim yazmaların metanetli savunucusu, Hypatia (büyük bir özveri ile imkânsızlığa karşı direnen Karacahöyük Dergâhı’nın Kadın Anası gibi), bir kadındı.
Sayfa 199Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.