Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi kitaplarını, Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi sözleri ve alıntılarını, Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi yazarlarını, Alevilik & Kızılbaşlık Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyh Bedreddin, Varidat adlı ünlü yapıtında, tektanrılı bütün dinlerin ana kaynağının aynı olduğunu ifade etmekte ve doğa ile Tanrı'nın bir ve aynı şey (vahdet-i mevcut) olduğu düşüncesini savunmaktadır.
Sivas'ta devletin güvenlik güçlerinin gözleri önünde gerçekleştirilen 37 canın hunharca öldürülmesiyle sonuçlanan bu kanlı olay, devletin yurttaşlarının güvenliğini sağlamaktan aciz ve Türkiye'de kimi aşırı grupların ne kadar pervasızlaştığını da gözler önüne sermiştir. Sivas'ta yüzyıllar önce deyişlerinden başka silahı olmayan büyük Ozan Pir Sultan Abdal'ı asanlar da 37 masum insanı katledenler de aynı Orta Çağ zihniyetinin temsilcileridir.
İstanbul'daki Ortodoks, Katolik, Protestan, Yahudi ve Ermeni cemaatlerine inanç ve örgütlenme özgürlüğü vermekle haklı olarak övünen Osmanlı idaresi, kendi insanına esas olarak siyasi nedenlerle ve buna mezhep farklılığını da eklemleyerek kayıtsız kalmış, resmi mezhep olarak kabul ettiği Sünnilik dışındaki Kızılbaş-Alevileri, sapkın/Rafızi olarak tanımlamış ve bunu din adamlarının fetvalarıyla da destekleyerek Sünni kitlelerine aşılanan mumsöndü iftiralarına zemin hazırlamıştır.
Emevilerin Arap ırkçılığına ve ümeyyeoğulları tarafgirliğine dayanan iktidar dönemleriyse (661-750) Şiiliğin yayılması bakımından çok elverişli bir dönem olmustur. Şöyle ki camilerde hutbeler sonrasinda Hz. Ali ve Ehlibeyt'e sövülmesi, Ehlibeyt yandaşlarına uygulanan baskılar, Hz.Hüseyin'in Kerbela'da Muaviye oğlu Yezid'in emriyle acımasızca katledilmesi, Şiiliğin Irak ve çevresinde (özellikle Kufe'de) giderek güçlenmesine neden olmustur.