Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği

Abdülhak Şinasi Hisar

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği Quotes

You can find Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği quotes, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mesela yeni bir aşk bütün ruhumuzu kaplar. Ve bütün mevcudiyetimizde öyle bir hamle duyarız ki eriştiğimiz bu lezzet, bu vuslat karşısında o zamana kadar yerlere sürünür gibi geçmiş bütün zamanlarımızın iklimleri, seneleri, mevsimleri bize hep birden nafile yere geçmiş gözükür ve, "Eyvah! Şimdiye kadar geçen ömrümü hep ziyan ve tebah etmişim!" deriz. Yahut mesela bir ölüyü ilk defa olarak öyle bir katiyetle görürüz ve o, ölümü bize o kadar tekzip kabul etmez bir tarzda temsil eder ki onun karşısında artık ahirete hiçbir itikat ve itimadımız kalmaz. Kendi faniliğimizi kendi gözlerimizle görmüş gibi oluruz. "Ya? Bir tek ömrümü ben böyle mi geçirecektim?" deriz.
Sayfa 61 - YKYKitabı okudu
Zaten, dikkat edilse, hayat, nadir olarak basit bir mantığın icap edeceği yollarda geçer. Her muhitte mütekitler (bunların hiçbir zaman taasupları değil de yalnız itikatları değişir), mantığın aksine bir hayat nizamı kurmak inadında ısrar ederler. Biz de düşünsek ömrümüz içinde belki makul olarak geçirmiş olduğumuz zamanların ne kadar az olduğunu kabul ederdik. Fakat biz bunu ancak fırsatlar kaçtıktan, iş işten geçtikten sonra itiraf ederiz. Hayatımızın geçmiş bir devresine kadar tâbi olduğu mantıksızlıkları sonradan görür, bu yaptıklarımız hakkında umumi ve şamil bir hükümle, "Çocukluk! Gençlik! Tecrübesizlik! Âşıklık! Kıskançlık! Ukalalık! Delilik!" deriz.
Sayfa 60 - YKYKitabı okudu
Reklam
Bu yaşadığımız zamanlar, bizim, tahtıravalli oynar gibi? Alafrangalıktan bir hayli geri kalmış bir şarklılığa bir gidip bir geldiğimiz zamanlardı.
“Siz bütün kâinatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğinizi umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kâinatın bir tek köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir.”
Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tâbi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
Reklam
206 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.