Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği

Abdülhak Şinasi Hisar

Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği Quotes

You can find Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği quotes, Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Zaten, dikkat edilse, hayat, nadir olarak basit bir mantığın icap edeceği yollarda geçer. Her muhitte mütekitler (bunların hiçbir zaman taasupları değil de yalnız itikatları değişir), mantığın aksine bir hayat nizamı kurmak inadında ısrar ederler. Biz de düşünsek ömrümüz içinde belki makul olarak geçirmiş olduğumuz zamanların ne kadar az olduğunu kabul ederdik. Fakat biz bunu ancak fırsatlar kaçtıktan, iş işten geçtikten sonra itiraf ederiz. Hayatımızın geçmiş bir devresine kadar tâbi olduğu mantıksızlıkları sonradan görür, bu yaptıklarımız hakkında umumi ve şamil bir hükümle, "Çocukluk! Gençlik! Tecrübesizlik! Âşıklık! Kıskançlık! Ukalalık! Delilik!" deriz.
Sayfa 60 - YKYKitabı okudu
Ve gerçi gençlik, kendi baharında, her fikrin zehrine karşı, mevcudiyetine yayılmasına mani olan bir panzehir buluyorsa da ben, ta o zamanlarda, yavaş yavaş, başkalarının bize verdikleri kıymet ve ehemmiyet; hakkımızda besledikleri emniyet, muhabbet ve şefkat duygularının da, kendi benliğimizde akıl, sıhhat, saadet dediğimiz nimetlerin de, ne basit, ne kadar geçici şeyler olduklarını, çocukların eğlenmek için üfleyip, şişirdikleri ve bir an gözlerimizde tatlı birtakım hayal renkleriyle parıldadıktan sonra sönüveren sabun köpüklerinden daha canlı ve daha çok payidar olmadıklarını, evet, yavaş yavaş, bütün ömrüme sinen bir teessürle, düşünmeye, duymaya, anlamaya koyuluyordum...
Sayfa 67
Reklam
“Siz bütün kâinatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğinizi umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kâinatın bir tek köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir.”
Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tâbi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
Bu yaşadığımız zamanlar, bizim, tahtıravalli oynar gibi? Alafrangalıktan bir hayli geri kalmış bir şarklılığa bir gidip bir geldiğimiz zamanlardı.
Reklam
206 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.