Alice Harikalar Ülkesinde

Lewis Carroll
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

112 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
• Herkesin sıkça duyduğu, okuduğu ya da izlediği biri Alice. Hepimiz onun maceralarına ve yaptığı yolcuğa az çok aşinayız. Peki ya bu macera arkasındaki bilinmeyenleri daha önce araştırmış mıydınız? Mesela Alice Harikalar Diyarında Sendromu diye bir hastalığı daha önce duymuş muydunuz? Bu sendrom; vücut ve cisim algısında meydana gelen bozulmaların gözlemlendiği bir hastalıktır. Ya daaa düşesin kucağındaki domuzun aslında dönemin kralını temsil ettiğini, yoğun biber kokusunun çürümüş gıdaları gizlemek için kullanıldığını ve yine o döneme bir atıf olduğunu, Alice’in cennet bahçelerinde elma ısırığı ile günahlar sayılan Havva ile özdeştirilmesi, girilen tavşan deliğiyle birlikte ergenlik dönemine geçiş yaptığı, anahtarların ve kapıların Freudcu yaklaşım ile cinsel obje sayılması da bazı varsayımlar arasında. Ergenliğe adımın ve uyanan bazı duygular ile birçok sembole anlam sağlayan kitabımız her ne kadar çocuk kitabı gibi gösterilse de yetişkinler için birçok anlam ifade etmekte ve derin anlamlar barındırmaktadır. ‘Ben kimim?’ diye sorgulayan Alice ile karşılaşınca insanın anlam ve varlık sorgulamalarıyla karşılaşıyoruz. Kim bu soruyu sık sık sormuyor ki kendine? Alice belki de görünenin ardındaki gerçekliği en iyi gözler önüne seren eserlerden biridir.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
Beni taşlamayın
112 syf.
7/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Öncelikle bu kitabı sevgili @imobsessedwbooks ,
beril!!!☆
beril!!!☆
,
Book Butterfly
Book Butterfly
ile birlikte okuduk. Aşırı spontane gelişse de çok keyif aldığım bir aktivite oldu. Nasıl bir inceleme yapmam gerektiğini bilemiyorum. Kitabın ilk kısımları bana o kadar karışık geldi ki. Sürekli diyalog diyalog, olay olay. Böyle kafamın patladığını hissettim. Sonra ortaları -özellikle kraliçenin geldiği yer- keyifliydi. Sonları da güzeldi ama bir baktım tak kitap bitmiş. Biraz incelemelere baktım. Dönemin başkanına, insan ilişkilerine, yargıya vesaire bir sürü eleştiri varmış. Okurken de bunu hissediyorsunuz, kitap sizi düşündürtüyor "Acaba burada ne anlatmak istemiş?" dedirtiyor. Bu açıdan güzeldi ama sunumu o kadar karışıktı ki bana çok yoğun geldi. Kısaltılmış bir kitap mı bilmiyorum ama kurgusu çok sıkıştırılmış gibi. Kitabın sizi bağladığı bir yer yok çünkü sadece farklı farklı bir şeyler oluyor ve oradan anlam çıkartmaya çalışıyorsunuz. Kötü değildi ama bayılmadım da.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuk edebiyatının, hatta genel olarak çocuklara ve çocuk zihnine dair kavrayışımızın en büyük başarısızlığı, bu zihinler ile yüzleşmeyi ve onları zorlamayı bir suç olarak görmemizdir zannımca.
Alice's Adventures in Wonderland
Alice's Adventures in WonderlandLewis Carroll · Oxford University Press · 199525,9bin okunma
106 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
"Alice Harikalar Ülkesinde" ismi en çok bilinen kitaptır heralde. Hemen herkes az çok hikayeyi bilir: Küçük bir kız beyaz tavşanı takip eder ve başına tuhaf, çok tuhaf şeyler gelir. Muhtemelen ben de bu kitabı çocukken okumuşumdur fakat bir çok yerde kitaba göndermeler yapıldığı için tekrar keşfetmek istedim. Örneğin The Matrix filminin ilk sahnesinde Neo masa başında uyuya kalır ve bilgisayarı kendi kendine yazılar göstermeye başlar. Neo uyanır ve şaşkınlık içerisinde bilgisayar ekranında "Uyan Neo, beyaz tavşanı takip et" yazısını okur... Bazen gün içerisinde yaşadığımız anlamlı olayları gece rüyamızda çok saçma bir şekilde görürüz ve bazen de rüyamızda saçma bir şekilde gördüklerimiz yaşayacağımız anlamlı olayların habercisi olur. Bu kitap da öyle bir şey, çok anlamsız gibi olan olaylar ve diyaloglar arasında birden çok felsefik cümleler çıkabiliyor. Yani anlayacağınız öyle basit bir kitap değil. Yazar 1861 yılında Oxford'u dereceyle bitirmiş ve matematik dalında doçentlik almış biri. Bu zekası da kitabına doğal olarak yansımış. Alice'in başına gelen tuhaf olayları mutlaka okumalısınız. Çocukken okuduysanız bir de yetişkinken okumalısınız.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
Alice'e sor. O bilir.
106 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ve düşüş başlasın! Zaten insanın başına ne geliyorsa, şu telaşlı beyaz tavşanın peşinden koşturduğunda geliyor! Sorguya düşüşümüz başlasın! Tavşan deliğinin sayısız kitapla dolu boşluğunda süzülürken
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
"ALİCE HARİKALAR DİYARINDA" KİTAP YORUMU Herkese selamlar! Bugün
beril!!!☆
beril!!!☆
, @imobsessedwbooks ve @nellbooks ile beraber okuduğumuz o kitabın yorumuyla geldim. Öncelikle onlarla beraber okumak çok güzeldi. Böyle bir etkinliğin parçası olduğum için onlara tekrardan teşekkür ederim. Kitabımızın konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Bir gün Alice ablasıyla birlikte nehrin kenarına gitmiştir. Ablası kitap okumaktadır ve Alice bu durumdan hoşnut değildir. Tam o anda bir tavşan görür fakat bu tavşan diğer tavşanlardan farklıdır. Bu tavşan konuşuyor ve saatine bakıp duruyordur. Alice tavşanı fark eder ve takip etmeye başlar. Bu takip sonucu bir tavşan deliğine düşer. Artık yaşadığı dünyada değildir, harikalar diyarındadır. Peki Alice ne yapacaktır? Kitabı daha öncesinde okumuştum fakat unuttuğumu fark ettim. Bu yüzden reread yapmaya karar verdim. Açıkçası bu benim için iyi bir şey oldu. Çünkü ilk okuduğum zaman kitabı anlamlandıramamıştım ama tekrardan okuduğumda kitaptaki olaylar kafama oturdu. Siz de eğer benim gibi kitabı ilk okuduğunuzda anlamadıysanız size tavsiyem bir süre sonra tekrardan okumanız. Alice çok tatlı bir kızdı bence. Konuşması, hareketleri çok hoşuma gitti. Ayrıca yaşadığı olaylar kimi zaman beni güldürdü, kimi zaman düşündürdü. Kitaptaki olaylar biraz karışıktı fakat böyle de olması gerekiyordu bence. "Aynanın İçinden"i okumak için sabırsızlanıyorum. Kitaba puanım 10 üzerinden 8. Bence kitap 12 yaş ve üzeri için uygundur. Bol okumalı günler!
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
Diyar cidden harika mı?
112 syf.
6/10 puan verdi
Matematikçi yazar Lewis Carrol tarafından 1865'de yazılan eser, yazarın çok sevdiği bir meslektaşının kızı olan Alice'den esinlenerek yazılmıştır. Klasik girişini hepimiz biliriz; göl kenarında ablası ile güneşlenen Alice bir anda saatini kontrol eden beyaz eldivenli bir tavşan görür ve onu takip eder. Tavşan deliğinden içeri giren Alice harika(?) bir evrene adım atar. Burada yediği içtiği mantar, meyve suyu, kurabiye gibi şeylerle boyu büyüyüp küçülür. Bazen bir farenin onda bir boyutuna iner, bazen bir evden büyük boyuta gelir. Bu hali psikiyatri de bir hastalığa adını vermiştir. Alice Harikalar Diyarı sendromu olarak bilinen bu sendromda kişi organlarının, kendisinin veya bir nesnenin normalden büyük veya küçük(makropsi-mikropsi), yakın veya uzak(pelopsi-teleopsi) olduğu algısına kapılır. Burada yediği mantar bu algıyı yapabilecek uçucu/uyuşturucu maddelere, içecekler alkollü maddelere atıf olarak düşünüyorum. Hatta cocuk/ergen yaş itibariyle bunları özendirebileceği endişesindeyim. Aslında bu diyar çok da harika değildir. Tüm hayvanlar birbirlerinin arkasından iş çevirir, cogu hayvan birbirini sevmez, aralarında emir komuta zinciri ölçüsünde bir ilişki vardır, kraliçe haksız ve hukuksuz yargılamalarda bulunur. Alice ne zaman ki büyümeye başlar, o zaman bu hukuksuzluğa karşı direnir. Sonra hop hepsi rüyaymış. Velhasılı kelam belki yanlış zamanda okudum ama sevemedim. Büyülü bir evren var, çocukluk çağında sevilir eyvallah, ama kendi açımdan abartılmış kitaplar kategorisinde yerini aldı. İyi kitap kurtlamaları.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Bir çocuğumuzun çocukken okuduğu bu kitap şimdilerde benim ingilizcemi geliştirmek için okuduğum ilk kitap . Çocukken bu kitabı büyüklerimizin bize masal kitabı diye aldığı bu kitap şimdilerde bana aslında dönemin eleştirilerini içeren sembolik bir kitapmis gibi geldi bunun sebebi kitapta Alis'in tavşanın peşinden giderken uğradığı yerler ve buralarda yaşadığı şeylerdir buna örnek olarak kitabın sonlarına doğru Alis'in bir kraliçenin yanina gitmesi bu kraliçenin etrafındakilere istediklerini yapması istediklerimi öldürmesi istediklerini yaşatmasi ... Sonrasında Alis'in büyük boyuta ulaşmasında kraliçenin sözlerine karşı gelmesi bana İngiliz yazarın döneme bir elestirisiymis gibi geldi ... Bunun gibi birçok eleştirinin olduğunu düşünüyorum kitapta eğer sizde dilinizi geliştirmek için bir kitap arıyorsanız okuyabilirsiniz herkese keyifli okumalar.
Alice's Adventures in Wonderland
Alice's Adventures in WonderlandLewis Carroll · Wordsworth · 025,9bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar Diyarında
Lewis Carroll
Lewis Carroll
Lewis CARROLL takma ismini kullanan, Britanya’lı bir matematikçi olan Charles Lutwidge DODGSON’ın 1865 yılında kaleme aldığı orijinal adı ‘’Alice in Wonderland’’ olan eser masal türünde yer almaktadır. Paralel evrenin tartışıldığı, uzay-zaman teorisi üzerine araştırmalar yapıldığı, kara deliklerin var olduğu bu zaman dilimde ‘’Alice Harikalar Diyarı’’ masaldan daha çok günümüzün tozpembe bir fonda anlatımı olan felsefi bir eserdir. Çocuk edebiyatının yanında yetişkinler içinde bir klasik niteliğinde olan eseri farklı yıllarda farklı yayınlardan okumuş olsam da en son Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın 15. Baskısını okudum. Eser 12 başlık altında toplanmış bölümlerden oluşmaktadır. Her şey Alice isminde 7 yaşında bir kız çocuğunun karşısına kıyafet giymiş, elinde cep saati bulunan beyaz bir tavşanın çıkmasıyla başlar. Alice bu ilginç tavşanı takip eder ve kendini bir koridorda bulur. Koridorda bir sürü kilitli kapı vardır. Alice bir yolunu bulur ve birinden içeriye girer. Girdiği kapı onu harikalar diyarına çıkarır. Harikalar diyarı hayvanların konuşabildiği, burada bulunan bir iksir sayesinde büyüyüp küçülme imkanının olduğu gizemli bir dünyadır. Keyifli okumalar dilerim…
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202125,9bin okunma
ALİCE HARİKALAR DİYARINDA - Dikkat spoiler içerebilir!
88 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Bu kitap hakkında ilginç bir bilgi vereyim size bir dönem Çin de yasaklanmış. Sebebi ise hayvanlara insanlardan daha üstün özellikler veriliyor diye. Ayrica yazar Lewis Carroll takma adıyla dönemin ingilteresini elestirmektedir. Ben okurken abartı birşey bulamadım. Ama çocuk kitabı olduğu için tabiki hassas olunması lazım. Zira bizdeki Ömer Seyfettin in Bomba eseri de çocuk klasikleri diye gecer ama içinde savaş sürgün vs herşey var. Çocukları etkilenebilicegi hesaba katılmalı. Kahramanımız bir tavşanı takip eder ve serüven tuhaflıklar şeklinde devam eder. Sayfa sayısı itibariyle çocuk, mana bakımından herkesin kitabıdır. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Tropikal Kitap · 201925,9bin okunma

Yazar Hakkında

Lewis Carroll
Lewis CarrollYazar · 29 kitap
Charles Lutwidge Dodgson ya da daha çok tanındığı takma adıyla Lewis Carroll, ünlü İngiliz yazar, matematikçi, mantıkçı, Anglikan papazı ve fotoğrafçıdır. Carroll'ın en ünlü eserleri; Alice's Adventures in Wonderland ("Alice Harikalar Diyarında") ve onun devamı olan Through the Looking-Glass ("Aynanın İçinden") adlı kitapları ve "The Hunting of the Snark" ve "Jabberwocky" adlı şiirleridir ve hepsi absürd edebiyatın örneklerindendir. Kelime oyunları, mantık ve fantazideki yeteneği sayesinde sayesinde ün kazanmıştır. Ancak bunun ötesinde, eserleri modern kültüre iyice yerleşmiştir. Birçok sanatçıyı, direkt olarak etkilemiştir. Kuzey Amerika, Japonya, İngiltere ve Yeni Zellanda başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde, sadece Carroll'ın eserlerinin zevkle okunması ve daha da yaygınlaştırılması ve hayatının araştırılmasına adanmış kuruluşlar vardır. İlk gençlik döneminde Dodgson evde eğitim gördü. Aile arşivlerinde saklanmış "okuma listeleri" Dodgson'un değerli bir zekaya sahip olduğuna tanıklık etmektedir: Yedi yaşındayken bir Hristiyan alegorisi olan Çarmıh Yolcusu'nu okuyordu. Aynı zamanda kardeşlerinin bir çoğunda da görülen ve onun sosyal hayatını etkileyen bir kekemelikten muzdaripti. On iki yaşındayken Richmond yakınlarındaki Richmond Gramer Okulu'na gönderildi. 1846 yılında genç Dodgson Rugby School'a gönderildi. Orada çok da mutlu olmadığı, oradan ayrıldıktan birkaç yıl sonra yazdığı aşağıdaki paragrafta açıkça görülebilir: «Diyemem ki... herhangi bir dünyevi düşünce beni bu üç yılı yeniden yaşamaya ikna edebilir ... Dürüstçe diyebilirim ki ... eğer gecenin zorluklarına karşı güvende olsaydım, günlük yaşamın sıkıntılarına katlanmak görece kolay olurdu.» Ancak Dodgson eğitiminde başarılı olmakta hiç zorlanmadı. O dönemde matematik hocası olan R.B. Mayor onun hakkında "Rugby'e geldiğimden beri daha çok gelecek vaad eden bir çocuk görmemiştim" demiştir. 1849 yılında Rugby'den ayrıldı ve 1850 yılının Mayıs ayında babasının eski okulu olan Christ Church'ün bir üyesi olarak Oxford'a kayıt oldu. Üniversitede yurt odalarının boşalmasını bekledikten sonra Ocak 1851'de bir eve yerleşti. Eve geri dön çağrısı geldiğinde yalnızca iki gündür Oxford'daydı. Annesi belki menenjit ya da bir beyin felcinden ötürü "beyin iltihaplanması" nedeniyle kırkyedi yaşında hayatını kaybetmişti. Akademik kariyerinin ilk dönemlerinde büyük ümit vaad etmek ve karşıkonulamaz bir dikkat dağınıklığına sahip olmak arasında devinim gösterdi. Her zaman çok fazla çalışmıyordu, ancak çok yetenekliydi ve başarmak onun için kolaydı. 1852'de Matematik sınavlarında onur derecesine sahip oldu ve çok kısa zaman sonra babasının eski bir arkadaşı Canon Edward Bouverie Pusey onu öğrenci bursuna aday gösterdi. 1854'de son bitirme sınavlarında Matematikte yine onur öğrencisi olarak lisansını eğitimini tamamladı. Christ Church'de kaldı. Bir yandan çalışıp bir yandan ders verdi. Ancak bir sonraki yıl çok önemli bir bursu kaçırdı. Çalışmaya yeterince kendini adayamadığı için olduğunu kendisi de itiraf etti. Buna rağmen matematikteki yeteneği sayesinde 1855'de Christ Church'de matematik dersi verme şansını elde etti. Dodgson bundan sonraki yirmialtı yıl boyunca bu görevi sürdüdü. Başlangıçtaki mutsuzluğuna rağmen Dodgson ölümüne kadar Christ Church'te kaldı ve birçok görev aldı. Sağlık Sorunları Charles Dodgson yaklasık olarak 1.80m boyunda, ince uzun, kıvırcık kahverengi saçlı ve duruma göre değişen gri ya da mavi gözlü bir gençti. Daha ileriki yaşlarında vücut yapısının asimetrik olduğu ve biraz garip ve fazla dik bir duruşunun olduğu söylenir, ancak bu orta yaşlarında geçirdiği diz sakatlanmasının bir sonucu olabilir. Çok küçük bir çocukken geçirdiği ateşli bir hastalık sonucu bir kulağı duyma yeteneğini kaybetmiştir. Onyedi yaşında çok ağır geçirdiği boğmaca büyük ihtimalle hayatının daha sonraki yıllarındaki kronik göğüs hastalıklarının sebebidir. Başka bir sorun ise kendinin "tereddüt" olarak tanımladığı çocukluğunda edindiği ve tüm yaşamı boyunca onun felaketi olan kekemeliktir. Kekelemesinin Dodgson'un davranış biçimine etkisi daima çok güçlü olmuştur. Dodgson'un yalnızca yetişkinlerin arasında kekelediği, çocuklarla konuşurken çok akıcı ve özgür biçimde kendini ifade edebildiğine dair bir inanış vardır ancak bu inanşı destekleyecek kesin bir kanıt yoktur. Onunla tanışıklığı olan birçok çocuk kekelemesini hatırlarken, yetişkinlerin çoğu bunu fark etmemiştir. Görünen o ki, tanıştığı insanlardan ziyade Dodgson kekelemesinin üzerinde durmaktadır. Dodgson'un kendisini "Alice Harikalar Diyarında"daki Dodo olarak karikatürize ettiği, ve soyadını söylerken yaşadığı zorluktan dolayı karakteri kendiyle özdeşleştirdiği söylenir, ancak buna dair birinci elden bir kanıt yoktur. Dodgson'un kekemeliği her ne kadar onu rahatsız etse de, diğer kişisel özelliklerini kullanarak toplum içerisinde bir yer almasına engel olmamıştır. İnsanların kendilerini eğlendirdikleri, topluluğu eğlendirmek için şarkı söylemenin veya ezberden parça okumanın moda olduğu bir dönemde, genç Dodgson'ın çok donanımlı ve çekici bir şovmen olduğu, oldukça iyi şarkı söydlediği ve bunu seyirci önünde yapmaktan hiç çekinmediği, taklitte ve hikaye anlatmakta usta olduğu söylenir. Sosyal Bağları Erken dönemde verdiği eserlerden, büyük başarı yakalayan "Alice" kitaplarını yazdığı döneme kadar geçen sürede Dodgson Ön-Raffaelocu Kardeşler arasına katıldı. İlk olarak 1857'de John Ruskin ile tanıştı ve arkadaş oldu. Dante Gabriel Rossetti ve ailesiye yakın bir arkadaşlık bağı geliştirdi ve aynı zamanda başta William Holman Hunt, John Everett Millais, ve Arthur Hughes olmak üzere birçok sanatçıyla tanıştı. Aynı zamanda peri masalı yazarı George MacDonald'ı iyi tanırdı. Hatta küçük MacDonald çocuklarının hikayeye karşı duydukları heyecan, Dodgson'u "Alice"'i yayınlamaya iten neden oldu. Felsefesi Genellikle Dodgson politik, dini ve kişisel konularda tutucu olarak nitelendirilir. Martin Gardner Dodgson'ı bir muhafazakar olarak nitelendirirken, "lordlar kamarasına huşu içinde baktığını ve aşağı tabakadan olan kimselere karşı bir züppe" olduğunu belirtiyor. The Revd W. Tuckwell, Oxford Hatıralarında (1900) ondan "hoşgörüsüz, çekingen, titiz, matematik saplantılı, saygınlığına çok düşkün, politikada çok tutucu, ilahiyatçı, Alice'in yaşadığı yer nasıl karelere bölünmüşse, kendininki de aynı öyle" diye bahsediyor. Ancak Dodgson'un bu değerlendirmelerle ters düşen şekilde başka din ve felsefelere karşı bir merakı olduğu görülüyor. Örneğin, Britanyalı Psişik Araştırma Derneği'nin kurucu üyesi olması bunlardan biri. 'Carroll Myth' taraftarları bu etkenlerin Gardner sendromu olasılığını yeniden gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Belki de Dodgson'un gerçek görünüşü inanılandan daha bozuk olabilir. Dodgson çeşitli felsefi konular üzerine bazı araştırmalar yazmıştır. 1895'de "Kaplumbağa Aşil'e Ne Dedi?" (What the Tortoise Said to Achilles) makalesinde yarattığı tümdengelim mantığı üzerine kurulu gerileme argümanı, Mind felsefe dergisinin ilk sayılarından birinde yayımlanmıştır. 1995'de, yüz yıl sonra bu makale aynı dergide daha sonraki yıllarda yayınlanan Simon Blackburn'un Practical Tortoise Raising makalesi ile birlikte yeniden basılmıştır. Edebiyat Küçük yaşlarından itibaren Dodgson şiir ve kısa hikayeler yazdı. Bunları aile dergisi Mischmasch'de yayımlandı ve sonradan birçok dergiye göndererek, makul bir başarı elde etti. 1854 ve 1856 yılları arasında eserleri The Comic Times ve The Train, ve daha küçük dergiler olan Whitby Gazette ve Oxford Critic gibi ulusal yayınlarda yeraldı. Yazınlarının çoğu komik, bazen hicivliydi, ancak standart ve zorlamaydı. 1855'de kendi yazınları hakkında şunları yazdı; "Şu ana kadar gerçekten yayımlanmaya değer bir şey yazmış olduğumu düşünmüyorum (buna Whitby Gazette ya daOxonian Advertiserı dahil etmiyorum), ancak bir gün bunu yapacağıma dair umutsuz değilim". 1850'den sonraki yıllarda kardeşlerini eğlendirmek için yazdığı kukla oyunlarından yalnızca biri La Guida di Bragia günümüze kalmayı başarmıştır. 1856'da ünlü olduğu ismiyle ilk eserini yayınladı. Romantik bir şiir olan "Solitude", The Train dergisinde yazarı "Lewis Carroll" olarak yer aldı. Bu takma isim gerçek ismi üzerinde bir kelime oyunuydu; Lewis, Ludovicus isminin ingilizleştirilmiş haliydi ve Lutwidge isminin Latincesiydi, Carroll ise Latin ismi Carolus ile benzeyen ve Charles'ın türetilmiş olduğu isimdi. Alice Yine 1856 yılında Christ Church'e gelen yeni dekan Henry Liddell beraberinde genç ailesini de getirdi. Kimse bu ailenin ilerideki yıllarda Dodgson'un yazın kariyerine bu kadar etkisi olacağını tahmin edemezdi. Dodgson Liddell'in eşi Lorina ve çocukları ile ve özellikle de üç kız kardeş olan Lorina, Edith ve Alice Liddell ile yakın arkadaşlıklar kurdu. Uzun yıllar boyunca yarattığı "Alice" karakterinin Alice Liddell'in yansıması olduğu düşünüldü. Buna dair en görünür kanıt "Aynanın İçinden"in sonundaki akrostik şiirde adının bulunması ve iki kitabın da gizlenmiş yerlerinde üstükapalı olarak ona atıfta bulunmuş olmasıdır. Ancak Dodgson hayatının ileriki yıllarında "küçük eroin" diye adlandırdığı ilham kaynağının gerçek bir çocuk olduğunu defalarca reddettiyse de, eserlerini tanıdığı küçük kızlara ithaf etti ve isimlerini akrostik şiirlerinin başına ekledi. Gertrude Chataway'in ismi aynı bu şekilde Köpan Avı'nın başında bulunmaktadır ancak bugüne kadar kimse şiirde anlatılan karakterlerden birini bile onunla örtüştürmemiştir. Her ne kadar bu konuda yeterli bilgi bulunmasa da (Dodgson'un 1858–1862 yılları arasındaki günlükleri kayıptır), 1850'lerin sonuna kadar Dodgson'un Liddell ailesi ile olan arkadaşlığının hayatında önemli bir yer ettiğine kesin gözüyle bakılıyor ve hatta ailenin çocuklarını (önce oğulları Harry, daha sonra üç kızkardeş) sık sık bir yetişkin eşliğinde Nuneham Courtenay ya da Godstow yakınlarında sandalla gezmeye çıkartmayı adet edinmiş olduğu biliniyor. İşte Dodgson, ilk ve en büyük ticari başarısı olacak olan kitabının taslağını, 4 Temmuz 1862'de, bu gezilerden birinde yaratmıştır. Hikayenin kaleme alınmasının Alice Liddell'in ısrarının sonucu olduğu söylenir. Dodgson sonunda Kasım 1864'de hikayeyi kendi çizimleri ve elyazısı ile "Alice'in Yeraltındaki Maceraları (Alice's Adventures Under Ground)" ismi ile takdim etmiştir. Bundan önce bir aile dostu ve akıl hocası olan George MacDonald Dodgson'un henüz tamamlanmamış taslağını okumuştu ve McDonald çocuklarının hikayeye duydukları heyecan Dodgson'ın yayınlama kararı almasında etken oldu. 1863 yılında henüz bitirmediği taslağı, yayıncı Macmillan'a götürdü ve Mcmillan hikayeyi beğendi. "Alice Perilerin Arasında" ve "Alice'in Altın Saati" gibi isim alternatifleri düşünüldü ve sonunda hikaye Alice Harikalar Diyarında ismiyle 1865 yılında, Dodgson'un ilk kez bundan dokuz yıl önce kullandığı Lewis Carroll takma adıyla basıldı. Açıkça görülüyor ki Dodgson bir kitabın profesyonel bir sanatçının dokunuşuna ihtiyaç duyduğunu düşündü ve kitabın illüstrasyonları Sir John Tenniel tarafından yapıldı. İlk Alice kitabının büyük ticari başarısı Dodgson'un hayatını birçok yönden değiştirmiştir. Kendi yarattığı benliği "Lewis Carroll" kısa zamanda dünya çapında ünlendi. Hayranlarının mektuplarına boğulan Carroll, bazen dilediğinden bile daha fazla ilgi görmüş olmalı. Hatta başka bir popüler hikayeye göre, Kraliçe Victoria hikayeyi o kadar beğendi ki, Dodgson'un bir sonraki kitabını kendisine ithaf etmesini istedi ve hemen akabinde "Determinantlar Üzerine Temel Bir İnceleme" (An Elementary Treatise on Determinant) başlıklı matematik kitabı kraliçeye ithaf edilmiştir. Dodgson bu hikayeyi şiddtle reddetmiş ve "...Bu tek kelimeyle her yönden yanlış, buna benzezen bir şey bile olmadı" demiştir. Bir Times makalesinde "Saklamak için ne kadar uğraşsa da, Alice'in yazarını matematik eserlerinde de tanımayı başarmak oldukça kolay olurdu." diyen T.B. Strong'a göre de, gerçekten bu hikayenin doğru olma ihtimali oldukça düşük. Buna ek olarak, Dodgson kitabın başarısıyla birlikte çok büyük miktarlarda para kazanmaya başladı, ancak görünürde pek de hoşlanmadığı Christ Church'deki işine devam etmiştir. 1871'in sonlarında, devam kitabı Aynanın İçinden basıldı . (Kitabın birinci baskısında basım yılı "1872" olacak şekilde düzenlenmiştir.) Kitabın biraz daha karanlık olan havası, büyük olasılıkla Dodgson'un hayatındaki değişikliklerin bir yansımasıydı. Babası aniden 1868'de vafat etti, ve bu onu birkaç yıl süren bir depresyona sürükledi. Son Yılları Hayatının son yirmi yılında, gittikçe artan ününe ve servetine rağmen, Dodgson'un yaşam şeklinde çok az değişiklik oldu. 1881'e kadadr Christ Church'de öğretmenlik yapmaya devam etti, ve ölümüne kadar da burada yaşadı. Son romanı, iki ciltlik Sylvie ve Bruno, sırasıyla 1889 ve 1893 yıllarında basıldı, ancak kitapların başarısı Alice'in başarısının yanına bile yaklaşamadı. Karmaşıklığı okuyucu tarafından pek takdir görmedi ve kitabın eleştirileri de dahil olmak üzere yalnızca 13,000 baskısının satılması hayal kırıklığı uyandırdı. Dodgson'un bu yıllarda bir dini bir yurtdışı gezisine çıktığı ve Peder Henry Liddon ile Rusya'ya gittiği biliniyor. Dodgson bu geziyi kendisinin "Russian Journal" (Rusya Günlüğü) olarak adlandırdığı yazılarında tariflemiş ve günlüğün ilk ticari baskısı 1935 yılında yayımlanmıştır. Rusya'ya gidiş ve dönüşü sırasında Dodgson Belçika, Almanya, Fransa ve Polonya'nın da bir kısmını g&oum
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.