"hey Pars Zambağı," diye seslendi Alice, rüzgârda zarifçe salınan bir çiçeğe. "keşke konuşabilseydiniz."
"biz konuşabiliyoruz," dedi Pars Zambağı; "konuşmaya değer birisi olduğunda."
“Papatyalar bunların içinde en beteri. Biri konuşmaya başladığı anda, diğerleri de başlıyor. Böyle devam etmeleri bir bitkiyi kurutup soldurmaya yeter de artar bile!”
Pisicik güzelim, gel oynuyormuş gibi yapalım..." Ah, keşke burada Alice'in söylediği "...mış gibi yapalım"la biten cümlelerin yarısını size anlatabilseydim. Daha bir gün önce, sırf Alice"Gel krallar ve kraliçelermişiz gibi yapalım," diye hayal kurmaya başladığı ve gerçekçi olmayı seven ablası da bunu yapamayacaklarını çünkü sadece iki kişi olduklarını söylediği için ablasıyla uzun bir tartışma yaşamıştı. Alice sonunda"Peki, o zaman sen bir tanesi ol ve geri kalanların hepsi benolurum," diyerek geri adım atmıştı.