Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

All About History Türkiye - Sayı 8 (Ocak-Şubat 2022)

All About History Türkiye

All About History Türkiye - Sayı 8 (Ocak-Şubat 2022) Sözleri ve Alıntıları

All About History Türkiye - Sayı 8 (Ocak-Şubat 2022) sözleri ve alıntılarını, All About History Türkiye - Sayı 8 (Ocak-Şubat 2022) kitap alıntılarını, All About History Türkiye - Sayı 8 (Ocak-Şubat 2022) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rehber Köpüşler
Oldenburg'daki Avusturya Savaş Köpeği Enstitüsü, Ağustos 1916'da ilk rehber köpek eğitim okulunu açtı. O dönemde pek çok asker hardal gazı veya başka nedenlerle kör olmuştu. Kör bir gazi olan Paul Feyen buradan ilk rehber köpeğini aldı. Ardından, bir yıl içinde, eğitilen 100 köpek ihtiyaç sahibi gazilere verildi. 1919 yılında bu sayı 539'a ulaştı.
Jül Sezar
Çar, Kaiser ve dünya çapındaki 28 farklı imparatorluk ünvanı, Sezar'ın adından türetilmiştir.
Sayfa 25 - Adrian GoldsworthyKitabı okudu
Reklam
Bir adam ne kadar yetenekli ve iyi niyetli olursa olsun, böylesi bir güce hiçbir zaman sahip olmamalı ve diğerlerini tamamen gölgede bırakacak kadar onurlandırılmamalıydı.
Savitri Devi
Kitaplarından birinde “Nasyonal Sosyalizm'in yeniden yükseleceğini" yazıyor ve Adolf Hitler'in, Hint Tanrısı Vişnu'nun yeniden hayat bulmuş hali olduğunu iddia ediyordu.
GALİLEO VE KARŞISINDA KİLİSE Öne sürdüğü kanıtların görmezden gelinmesi karşısında büyük bir hüsrana uğrayan Galileo, geri adım atmayı reddetti. Israrla Kopernik’in teorilerini savundu ve Dünya merkezli görüşe bağnazca sarılan teologlarla çatıştı. Ses getirmesine rağmen, kavgacı tutumu bir noktada geri tepti ve Cizvitler ona sırt çevirdi. İş bu noktaya gelince de Katolik Kilisesi, Galileo’ya karşı sergilediği hoşgörünün son bulması gerektiğine karar verdi. Artık, bu çılgının ayaklarının yere basması gerekiyordu. Bunun sonucunda, din ve bilim arasındaki çalkantılı ilişkiye dair tarihin en önemli süreçlerinden biri yaşandı: “Galileo Olayı”. 1616’da Roma Katolik Engizisyonu, Galileo’nun sapkınlıkla suçlanmasına neden olan çalışmalarının soruşturulmasına karar verdi. Bir grup din adamından, Galileo’nun meydan okurcasına savunduğu Güneş merkezlilik teorisinin incelenmesi ve kayda değer bir yanı olup olmadığının belirlenmesi istendi. Tabii ki din adamlarının öncelikli görevi Katolik Kilisesi’ni ve İncil’i savunmaktı; sadece birkaç gün sonra karara varıldı. Güneş merkezliliğin Kutsal Kitap’la çeliştiğini ve dolayısıyla Kopernikçiliğin sapkınlık olduğunu söylediler. Hükmün açıklanmasının ardından Galileo’ya teoriye verdiği desteği durdurması emredildi ve onunki de dahil olmak üzere bu teoriyle ilgili tüm çalışmalar uygun düzeltmeler yapılıncaya kadar yasaklandı. Galileo, kabul görmek şöyle dursun, gerçek bir felaketle karşı karşıyaydı.
Üniversitede dört yıl boyunca eğitim gören Galileo diploma almadan okulu bıraktı ve özel dersler vermeye başladı. Bu süre zarfında, öğrencilerine gizemli gök cisimlerini öğretmek için kullandığı kısa tezi “Kozmografi’yi” yazdı. Kozmografi büyük ölçüde, Aristoteles ve Batlamyus’un geleneksel Dünya merkezli teorisine dayanıyordu. O dönemde yaygın olarak kabul gören teori Dünya’yı evrenin merkezine koyuyordu.
Reklam
Henüz çok genç olan Sezar Sulla’nın başlıca muhaliflerinden Cinna’nın kızı Cornelia ile evliydi. Ondan Cornelia’yı boşamasını istedi fakat Sezar reddetti. Böyle bir tavrın cezası elbette idamdı. Sezar aylarca kaçak hayatı yaşamak zorunda kaldı. Nihayetinde, öldürülmeye değmeyecek kadar genç olduğundan be biraz da ailesinin ilişkileri sayesinde, beklediği af ona bahşedildi.
JÜL SEZAR - CUMHURİYETİN SONU Günümüzdeki Birleşik Krallık gibi, Roma Cumhuriyeti de yazılı ve resmi bir anayasaya sahip değildi. Bunun yerine; kanun, gelenek ve teamüllerin bir karışımı temel alınarak, hayatın çarklarının dönmesi ve adalet sağlanıyordu. Bir keresinde Sezar alaycı bir tavırla, “Cumhuriyet bir hiçtir” demişti. Ne var ki onun eylemlerinin çoğuna da gelenekler yön veriyordu ve hiçbir bireyin veya grubun kalıcı ve sınırsız güce sahip olmaması ilkesi esastı. Devletin en üst düzey yöneticileri iki konsülden oluşurdu. Her konsül üyesi sadece 12 aylığına seçilir, yeniden atanmak içinse on yıl beklemesi gerekirdi. Yalnızca olağanüstü dönemlerde bir diktatör atanırdı. Örneğin, MÖ 218-204 yılları arasında, Hannibal Barca’nın İtalya’yı yağmaladığı İkinci Pön Savaşı sırasında bu yola başvurulmuştu. Bu diktatörler en fazla altı ay boyunca tek başlarına Roma’ya hükmetmişlerdi.
Sezar, resmen tanrı ilan edilen ilk Romalıydı. Ölümünden sonra, MÖ 42'de Roma Senatosu'nun kararıyla kendisine "Divus lulius" yani "İlahi Julius" unvanı verildi. Marcus Antonius, bu imparatorluk mezhebinin rahibi olurken, Sezar'ın yeğeni ve geleceğin imparatoru Octavian Augustus, kendisini "Divi Filius" (Tanrının Oğlu) olarak meshetti.
Birinci Dünya Savaşı'na kadar askerler savaş alanında atlı birliklere karşı mücadele etmeye alışıktı. İlk tanklar harekete geçtiğinde bir Alman askeri "Şeytan geliyor!” diye bağırmıştı.
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.